Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü

• Küçücük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ufacık
• Ayrılmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçin
• Elzem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çok Lazımlı, Zaruri, Çok Gerekli, Vazgeçilmez
• Rücu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cayma, Dönme
• Aygıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cihaz, Araç, Alet
• Vaaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğüt
• Maksimal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azami, Maksimum
• Gibi Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesilmek
• Savunmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müdafaa Etmek, Korunmak
• Bereketlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artmak, Çoğalmak
• Pakt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşma, Antlaşma
• Yağar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yağmur
• Düz Yüzüne Demek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dobra Dobra Söylemek
• Vakarsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onursuz
• Fışkırık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fıskiye, Islık
• Zehretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkmak, Üzmek
• Feraset kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlayış, Kavrayış, Sezgi, Zekâ
• Fenomenal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olağanüstü
• Yardım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muavenet, Katkı, Destek, Etki, Bağış, İane, Kömek, Himmet, Lütuf, Medet, Muzaheret
• Epizot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oluntu, Olut, Dilim, İkinci Derecede Olay
• Devam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürek, Ek, Parça, Sürme, Sürüp, Gitme, Cesilmeme, Bitmeme, Sürekli
• Tren Yolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demir Yolu
• Beraberinde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birlikte
• Ağrıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acıtmak
• Dejenerasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soysuzlaşma, Yozlaşma
• Akredite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetkilendirilmiş, Yetkili
• Lüzumsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gereksiz
• Bücür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ufak Tefek, Kısa Boylu, Bodur
• Yirik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yırtık
• Kere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Defa, Kez, Sefer, Yol
• Şamata kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Hay Küy, Patırtı, Yaygara
• Almak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahiplenmek, Ayırmak, Kaldırmak, Ele geçirmek, Fethetmek, Satın Almak, İçine Sığmak, Kabul Etmek, Kazanmak, İletilmek, Elde Etmek, Bürümek, Sarmak, Kaplamak, Kısaltmak, Eksiltmek, Yolmak, Koparmak, Temizlemek, Yol Gitmek, Çalmak, Başlamak, Yutmak, Kullanmak, Bağışlamak, Buyurmak, Çekmek, Gidermek, Girmek, Görmek, Koymak, Örtmek, Yok Etmek
• Oğa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kefil
• Hazine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynak
• Naif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saf
• Sırat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yol, Keçi Yolu
• Yanıkmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sızlanmak, Şikayet Etmek, İstika Etmek, Tazallüm Etmek
• Sorumluluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boyun, Günah, Mesuliyet, Sorum
• Telesik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acele, Palas Pandıras
• Dört Dörtlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birlik, Mükemmel, Tam
• Parça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Devam, Kesim, Kıta, Tane, Kısım

Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü