Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kamu Oyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçtimai Rey
- Terminal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstasyon, Gar
- Bezek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süs, Ziynet
- İhtizaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Titreşim
- Sırnaşık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalaka
- Yalman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğik, Mail; Sarp, Dik
- Arsıulusal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uluslararası
- Katılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akmak, Benimsemek, Binmek, Gelmek, Girmek, Karışmak, Kavuşmak, Uğunmak, Üstelemek, İştirak Etmek
- Hat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçim, Çizgi, Sınır, Yazı, Yol, Geçek, Kanal
- Mahlut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışım, Katışık
- Belirtik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Belli, Sarih
- Kendilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benlik
- Kalkışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlamak, Girişmek, Yeltenmek
- Şifre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizim, Kod, İşaret
- Kişizade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soylu
- Ötümlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sedalı, Sürekli, Yumuşak
- Musahabe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görüşme, Konuşma, Mülakat, Söyleşi
- Meymenet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğur
- Miralay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Albay
- Düzgün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyi, Mazbut, Muntazam, Beste, Düstur
- Ağızotu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yem
- Aidatı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hile
- Beraber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birlikte, Bir arada, Denk, Eşit
- Öğütmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmek, Çiğnemek, Ezmek
- Barışçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sulhperver, Barışsever
- Layık Bilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tenezzül Etmek
- İltifat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlgilenme, Hoş Söz, Tatlı Davranma, İlgilenme, Rağbet Etme
- Yem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olta
- Arketip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkörnek
- Asli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baş, Temel, Esas, Ana, Temelli, Köklü, Asıl
- Akılsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşüncesiz, Şaşkın
- Yalabımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işıldamak, Parıldamak, Parlamak
- Duruş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevzi, Sekte
- Kapsamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havi Olmak, İhata Etmek, İhtiva Etmek, Şamil Olmak
- Karine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belgi, Belirti, İpucu
- Kısa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesik
- Karıştırıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozguncu, Mikser, Müfsit
- Dâhice kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ökelice
- Klan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boy
- Kay Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kusmak
- Danışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşmak, Müracaat Etmek, İstişare Etmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü