Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Karasinek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cibin
- Tüp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tulum
- Batık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mağruk, Gamze
- Çetir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şemsiye
- Şaşırtan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaşırtıcı
- Bili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi
- Koyun Dede kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal
- Kamyonet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pikap
- Beslemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doyurmak, Yetiştirmek, Bakmak, Desteklemek, Eklemek, Katmak
- Dalakotu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duvar Sedefi
- Heveslendirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özendirme
- Ulusçu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Milliyetçi
- Muhakeme Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünmek, Yargılamak
- Yağlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Semiz
- İlah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanrı, Kuday
- Duyma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sema
- Harmoni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahenk, Düzen, Uyum
- Güçleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daralmak
- Uzmanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtisas, Marifet
- Naip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vekil
- İtidal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ilım, Soğukkanlılık, Aşırı Olmama, Ölçülülük
- Hab kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyku
- Merbut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlı, İlişik
- İçeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönül, Hapishane, Yürek
- Abalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abapuş
- Bigünah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Günahsız
- Açılma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yırtılmak, Ferahlamak, Bollaşmak, Delinmek, Anlamak, Çatlama
- Gür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bol, Verimli, Feyyaz
- Yok Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batmak, Çıkmak, Dağılmak, Erimek, Kaçmak, Sönmek, Yıkılmak, Yitmek
- Sustalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaylı Çakı
- Mızıkçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyunbozan, Şıltak, Şuluk
- Cep Faresi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yankesici
- Öğütmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmek, Çiğnemek, Ezmek
- Sürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzatmak, Götürmek, Dokunmak, Bitmek, Çekmek, Çıkmak, Dökmek, Gitmek, Salmak, Serpmek, Sevk Etmek, Vurmak, Yaşamak, Yeşermek
- Zamin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kefil
- Yıkımlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahribat
- Sekreterlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazmanlık
- Ayrı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Irak, Yalnız, Tek, Tek Başına, Benzemeyen, Başka Türlü, Başka
- Nekahet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgunluk, Sayrılık Ertesi, İyisellik, İyileşme Dönemi
- Renksiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soluk
- Mesture kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizli, Kapalı, Örtülü
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü