Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yaratmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapmak
- Deşifre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çözülmüş, Açıklanmış
- Layık Görmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tenezzül Etmek
- Erkek Berberi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berber
- Diskotek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kulüp, Disko
- Sismometre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Depremölçer
- Canavar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dev, Ejderha, Kurt
- Temkinlilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vakar
- Denetmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müfettiş
- Fena kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü, Zararlı, Tehlikeli, Yaman, Çok, Pis, Şer
- Fazlalaşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çoğalma
- Boran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fırtına
- Hesap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aritmetik, Durum, Tahmin, Tutum, Oranlama, Tasınlama, Tasavvur
- Gerilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızmak, Öfkelenmek, Sinirlenmek
- Şen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğlenceli, Neşelendiren, Neşeli, Sevinçli
- Resmi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamusal, Ciddi, Senlibenli Olmayan, Ormel
- Gülümseyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütebessim
- Süre Aşımı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müruruzaman, Zaman Aşımı
- Güzellik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Letafet, Yumuşaklık
- Tunç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bronz
- Nevaziş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İltifat
- Zühre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çolpan, Çoban Yıldızı, Venüs
- Hırsızca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğruca
- Ahir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Son, Sonraki, Sonuncu, En Sonra, Sonunda, Sonra
- Tuluatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğaçlamacı
- Birleştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulamak
- Rabıta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlılık, Bağ, Bağlantı, Düzen, İlgi, İlişki, Komünikasyon, Sıra, Ulaşım, Tutarlık
- Dürülmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katlanmak, Sarılmak, Toplanmak
- Güvey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damat, Küreken, Yezne
- Var Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak, Durmak, Yaşamak, Yatmak
- Kafası Küflü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerici
- Boğunuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Donuk, Kapalı
- Usanç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bıkkınlık, Sıkıntı, Üzüntü, Bıkma
- Kilolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağır, Şişman
- Bildirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haber Vermek, Anlatma, İfade, Bilgi Vermek, Anlatmak, İfade Etmek, Aktarmak, Beyan Etmek, Getirmek, Lütfetmek, Vermek, Yayımlamak
- Sığınma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İltica
- Sadakat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlılık, Doğruluk, İçten Bağlılık
- Otonomi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özerklik, Muhtariyet
- İhtiyatsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakınımsız
- Bani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurucu, Yapan
- Hediyelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Armağanlık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü