Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kay Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kusmak
- Fukara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derviş, Fakir, Kembağal, Yoksul, Zavallı
- Yalvarma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Niyaz
- Katetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölmek, Kesmek
- Patolojik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmuş
- En Az kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asgari
- Yâddaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hatır
- Ucuzlaştırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İndirim, Tenzilat
- Kesik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısa
- Başlayıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müptedi
- Direnç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mukavemet; Rezistans
- Çeyrek Altın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çeyrek
- Yersiz Hareket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gaf
- Vaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söz Veriş
- Arızalanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak, Sınmak
- Dileyiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rica
- Nâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ateş, Alaz
- Satranç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şahmat
- Meddah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözçatar
- Platform kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alan, Düzlem, Seki, Düzlük, Temel, Ortam, Yükselti
- Gaseyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İç Bulantısı, Kusma
- Sıvaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıvışmak
- Korumacılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Himayecilik
- İslam Hukuku kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fıkıh, Şeriat
- Destroyer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçük Savaş Gemisi, Torpido Muhribi
- Tüzük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nizamname
- Kaos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışıklık, Kargaşa
- Aşermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tiksinmek
- Ezinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı
- Halüsinasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varsanı
- Cezbetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayran Etmek, Göz Almak, Çekmek, Bağlamak, Etkilemek
- Asitane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstanbul
- Zabıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutanak
- Asabilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinirlilik
- Etajer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmece
- Zorba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derebeyi, Baskıcı, Acımasız
- Cömert kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eli Açık, Verimli, Akı
- Ateh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bunama, Bunaklık
- Arıtma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasfiye
- Enerji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erke, Güç
- Sıkıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasvet, Meşakkat, Ruhsal Yorgunluk, Sendrom, Cefa, Çile, Düşünce, Ezgi, Eziyet, Fırtına, Gaile, Hâl, Hüzün, Kahır, Kambur, Karanlık, Keder, Kor, Külfet, Mesele, Mihnet, Problem, Rahat, Sancı, Sorun, Usanç, Zaruret, Zehir, Zor, Tedirginlik, Eza
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü