Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Nasip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baht, Kısmet, Talih, Düşelik
- Cürmümeşhut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suçüstü
- Ses Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seslenmek
- Sarkmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sallanmak, Uğramak
- Kavşak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağız
- Tebriye Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aklamak
- Mücevherci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuyumcu
- Yavan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katıksız, Yağsız, Bilgisiz
- Yazık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Günah
- Yetik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olgun, Yetişmiş
- Lonca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korporasyon
- Atölye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşlik
- Yek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bir, Tek
- Şairlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ozanlık
- İnceltmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Törpülemek
- Abonelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürdürümcülük
- Gereklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İcap, Lüzum
- Sızıltı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şikâyet
- Sancı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı
- Karamsar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötümser, Üzgün, Bedbin, Olumsuz, Meyus, Pesimist
- Sosyalizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplumculuk
- Nakliye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşıma
- Özür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mazeret, Kusur, Sakatlık, Elverişsizlik
- Faraza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutalım Ki, Sayalım Ki, Diyelim Ki, Varsayalım Ki, Söz Gelişi, Ola Ki, Farz Edelim Ki
- Tünel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delme Yol, Geçit
- Açık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aleni, Belirgin, Açılmış, Serbest, Aşikâr, Berrak, Boş, Çıplak, Münhal, Sarih, Somut, Vazıh, Zahir
- Tirildemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Titremek
- Kepmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çökmek, Yıkılmak
- Serdar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkomutan, Başbuğ
- Varoluş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevcudiyet
- Mütecaviz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saldırgan, Tecavüzkâr, Geçen, Aşan, Saldıran, Sataşkan
- İzhar Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklamak, Göstermek
- Düzmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek, Uydurmak
- Böyle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şöylece, Gibi, Şekilde, Bunun Gibi, Bu Biçimde, Bu Yolda, Bu Çeşit
- Fotometre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işıkölçer
- Tas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çanak
- Yararlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Faydalanmak, İstifade Etmek, Anlamak, İstismar Etmek
- Şiddetlendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Körüklemek, Pompalamak
- Dalakotu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duvar Sedefi
- Hıfzetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bellemek, Ezberlemek, Saklamak
- Abanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüklenmek, Çullanmak, Yaslanmak, Bastırmak, Dayanmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü