Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kaynamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fokurdamak, Artmak, Coşmak, Çoğalmak, İyileşmek, Yoğunlaşmak
- Celse kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İclas, Oturum
- Kalaycı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahtekâr
- Özet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hülasa, Sonuç
- Elbir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yardakçı
- Müşteri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıcı, Alımcı, Haridar, Satın Alan
- Mesut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutlu, Ongun, Saadetli, Berhudar, Bahtiyar
- Alfabe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abece, İmcelik, Yazı
- İşlemez Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durmak
- Dahil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İç, İçeri; İçinde Olmak Üzere
- İstavroz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haç
- Boykot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlgiyi Kesme
- Savaşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muharebe
- Önemsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cılız, Değersiz, Derme Çatma, İçi Boş, Ivır Zıvır, Küçük
- Ayıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek
- Sulusepken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı (Kar) Yağmurla Karışık
- Vezinli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölçülü
- Ast kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alt
- Münhezim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmuş
- Tabiaten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaradılıştan
- Etli Canlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlü
- Boğuntu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Vurgunculuk, İntikar, Solunum Zorluğu
- Boyun Borcu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vecibe
- Örtmece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kandırma
- Sosyoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplumbilim
- Debelenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabalamak, Çırpınmak, Kımıldamak, Tepinmek
- Skrayper kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazaç
- Zifos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Yararsız
- Öfkelenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alevlenmek, Asabileşmek, Gayzlanmak, Gazaplanmak, Hiddetlenmek, Kızmak, Kudurmak, Sinirlenmek
- Alışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Isınmak, İntibak
- Bonkör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cömert, Eli açık, İyi Yürekli
- Latif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Leziz, Yumuşak, Hoş, Gökçer Yepelek
- Çerağ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işık, Kandil, Mum
- Militarist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süerselci
- Erkeklik Organı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamış
- İstinkâf Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekinmek, Sakınmak
- Skandal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rezalet
- Müteessir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etkilenmiş, Üzülmüş, Üzüntülü, Etkilenen, Yerinmiş, Acımış
- Çember kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döngü, Manka, Çevre, Daire
- Otağ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çadır
- Yutak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belum
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü