Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlık
- Ayraç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parantez
- Girgin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sokulgan, Girişken, Pişkin
- Pişirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakmak
- İbare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözce
- Zatlar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zevat
- Tevkifhane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutukevi, Mahpushane, Cezaevi, Hapishane
- Çığırtı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çığlık, Yaygara
- Onay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasdik, İcazet, İzin, Doğrulama, Gerçekleme, Uygun, Yerinde, Muvafık, Münasip
- Yakınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağlamak, Koymak, Sızlamak, Sızlanmak, Şikayet Etmek
- Tamuğ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cehennem
- Etajer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmece
- Hayâ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanç, Utanma, Sıkılma, Ut, Utanma Duygusu
- Tahakküm Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hükmetmek
- Yuvarlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değirmi, Tombul, Toparlak, Tekerlek, Müdevver, Küre
- Iskat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşürmek
- Hesaplamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saymak, Zamanlamak
- Normal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olağan, Uygun, Doğal, Düzgülü
- Gaip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yitik, Bilinmez, Görünmez Alem
- İstek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, Dilek, Emir, Gönül, Heves, İrade, Kasıt, Keyif, Meram, Murat, Rağbet, Rıza, Sevda, Şevk, Talep, Eğilim
- Algın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cılız, Vurgun, Zayıf
- Soylular kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zadegân
- Antipatik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevimsiz, Soğuk, İtici
- Oturak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötürüm, Ördek, Taban, Yerleşik, Lazımlık, Mütekait, İskemle
- Zen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadın
- Kahretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezmek, Çok Üzmek, İçlenmek
- Mani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engel, Önleyici
- Had kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derece, Kota, Sınır, Terim, Uç
- Faraş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hakendaz, Turfanda
- Dayanak Noktası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanak
- Dermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derlemek, Toplamak, Teker Teker Toplamak, Devşirmek
- Güveni Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güvenmek, İnanmak
- Duhul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giriş
- Kınnap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sicim
- İçmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmek, Emmek, Kullanmak
- Sahte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzmece, Kalp, Uydurma, Yapmacık, Gastan
- Maksimum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çat, Azami
- Hayat Dolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Canlı, Neşeli
- Girdap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevrinti, Çevri, Burgaç, Burulgan
- Ansiklopedi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgilik, Genbilik
- Sıhhi Tesisat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Su Döşemi
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü