Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kimsesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fakir, Gariban, Garip, Öksüz
- Ümera kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amirler, Buyurmanlar
- Yakmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acıtmak, Bestelemek, Dağlamak, Dökmek, Kavurmak, Mahvetmek, Tutuşturmak, Vurmak, Koymak, Sürmek
- İmalathane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapımevi, Üretimevi
- Girdap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevrinti, Çevri, Burgaç, Burulgan
- Başörtüsü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşarp, Leçek
- Zecren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorla, Zorlayarak
- Dedakar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özverili
- Profil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanay
- Tin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ruh
- Yetişmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olgun, Yetişkin
- Abitleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zahitleşmek
- Rahip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keşiş, Karabaş
- Ahdetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ant İçmek, Yemin Etmek
- Çiftçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarımcı, Ziraatçı, Rençper, Irgat, Gündelikçi, Eğner, Tarım İşçisi, Ekinci
- Malihülya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kara Sevda, Kuruntu
- Eroin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maden
- Zor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güç, Güçlükle, Sıkıntı, Güçlük, Rahatsızlık, Yüküm, Mecburiyet, Baskı, Çetin, Kıyın, Cebir, Emekli, Kuvvet, Müşkül, Sıkıntı, Yaş, Zorla
- Çürük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmuş, Temelsiz, Boş, Dayanıksız, Sakat
- Vızır Vızır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daima, Hemişe
- Kâhı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Marul
- Serçin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçme, Baş Boy
- Revak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstü Örtülü; Kemer Iltı, Sundurma, Saçak Altı
- Suiniyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü Niyet, Kötü Yasan
- Alengir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Fiyaka, Gösteriş, Hile, Tuzak
- Halka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kangal
- Güçlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorluk, Engel, Meşakkat, Müşkül, Müşkülat, Pürüz, Sarp, Zahmet, Zor
- Üzmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hırpalamak, İncitmek, Sıkmak, Yormak
- Kampanacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenbaz, Hilekâr, Sahtekâr
- Boz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gri
- Yabancılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yadırgamak
- Meddücezir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelgit
- Mücbir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorlayıcı
- Küçük Dil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilcek
- Sökülmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harcamak
- Geri Dönmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayıtmak
- Müteaddit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birçok
- İlkel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gayri Medeni, Barbar, En Adi, İptidai, Primitif
- Esef Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayıflanmak
- Pervaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parvaz, Çerçeve, Uçuş
- Oturak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötürüm, Ördek, Taban, Yerleşik, Lazımlık, Mütekait, İskemle
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü