Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kirlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batmak
- Ruhsatname kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ruhsat
- Efelek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Labada
- Ön kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beri, Önce, Mukaddem, Evvel, İleri, Üstün, Makbul, Kabak, Civar, Huzur, İlk, Karşı, Kat, Yamaç, Yöre
- Vatandaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yurttaş, Tebaa, Uyruk
- Haliç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koy, Körfez
- Merkeziyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Merkezcilik, Özeklik, Merkeziyetçilik
- Klarnet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gırnata
- Efemine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadınsı
- Peylemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ismarlamak, Sağlamak, Temin Etmek
- Rahatsızlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hastalanmak
- Arpa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rüşvet
- Diğeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkası, Öbürü, Öteki
- Kafiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyak, Ayak
- Temeddüh Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Övünmek
- Diyanet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinişleri, Dinselcilik, Din, Din İşleri, Dindarlık
- Ayırtman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksper, Ehlivukuf, Mümeyyiz
- Müracaat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başvurmak, Danışmak
- Aksakal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ermiş, Evliya
- Hararetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Coşkun, Canlı, Koyu
- Risalet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peygamberlik, Yalvaçlık
- Mübalağa Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abartmak, Artırmak
- Tahtabiti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahtakurusu
- Yanarca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meşale
- Tekâmül Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelişmek
- Kitlesel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kütlevi, Toplumsal
- Ayak Tarağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarak
- Saye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gölge, Yardım
- Kubbe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tum
- Salman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serbest, Başına Buyruk
- Heybet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mehabet; Büyüklük, Ululuk, Azamet
- İstila Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bürümek, Kaplamak, Sarmak
- Kirlilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pislik
- Bel Kemiği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esas, Temel
- Hayırsever kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yardımsever, Hayırsever, İyilikçi
- Kullanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalıştırmak, Yararlanmak, Almak, Değerlendirmek, Dökmek, Giymek, Harcamak, İçmek, İstismar Etmek, İşletmek, Sarf Etmek, Sömürmek, Takmak, Tutmak, Yönetmek
- Tahmin Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek, Ummak
- İlerlemiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müterakki
- Yamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kömekçi, Nöker, Yardımcı, Yardak, Çırak
- Haridar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müşteri
- Döngül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayvan
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü