Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kovculuklar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tezvirat
- Tekmillemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamamlamak
- Parçalama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölme
- Münderecat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçindekiler
- Cangıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kargaşa
- Ayniyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nesneler
- Murdar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kirli, Pis
- Derbent kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğaz, Dar Geçit
- Fırsat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vesile, Elverişli, Durum, Oğur
- Mayhoş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekşimsi
- Bilhassa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özellikle, Hele, Her Şeyden Önce, Başta, Özellikle, En Çok, Mahsus, Alelhusus, Hususiyle
- Çağrıştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benzemek
- Topografya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerbetim
- Erken Bahar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkbahar
- Yapıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eser, Kitap, Mahsul, Yayın, Ürün
- Hür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azat, Bağımsız, Erkin, Özgür, Serazat, Serbest
- Kitabiyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynakça
- Bitek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verimli (toprak), Mümbit
- Cemil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzel
- Düzeltmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onarmak, Toplamak, Yapmak
- Ehil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cemaat, Erbap, Eş, Sahip, Sanatkâr, Topluluk, Usta, Üstat, Uzman
- Ülfet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görüşme, Tanışma, Alışma
- Karındaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kardeş
- Üçteker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Triportör
- Ekstre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özet, Özüt, Öz
- Demir Hat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demir Yolu
- Tutarlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dengeli, Çelişmesiz, Orta, Sabit, Uygun, İnsicamlı
- Haczetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girev Götürmek
- Diksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söyleyiş, Söyleme Biçimi
- Yeis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Umutsuzluk, Karamsarlık, Üzüntü, Ümitsizlik
- Kumanya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azık, Er Azığı
- Pişe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zanaat
- San kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mertebe, Şan, Şöhret, Unvan, Ün
- Ses Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oy Vermek, Rey Vermek
- Zırıldanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zırıldamak
- Baz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temel, Esas
- Mahal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevki, Mevzi, Yer, Yöre
- Tavassut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aracılık, Ara Bulma, Araya Girme, Aracılık Etme
- Orijinallik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özgünlük
- Kardeş Oğlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeğen
- Şef kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lider, Önder, Yöneten, Baş
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü