Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Cesaretli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Pek, Gözü Kara, Yürekli
- Kızıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Al, Altın, Kırmızı, Kızılca
- Sugötürmez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesin
- Olanaksız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmkânsız
- Tiraj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baskı
- Cüda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrı, Uzak
- Anlatış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İfade
- Modernizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yenilikçilik
- Koyun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kucak
- Sarakacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müstehzi
- Sabitleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tespit
- Alıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İktibas
- Menfi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksi, Olumsuz, Negatif, Sürgün
- İştahsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğazsız
- Yakışık Almamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerinde Olmamak, Uygun Düşmemek
- Niye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neden, Niçin
- İspati kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinek
- Kurdeşen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ürtiker
- Yakarma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Niyaz
- Pattadak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın
- Tabetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basmak, Çap Etmek
- Tekrarlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mükerrer
- Görenek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Töre, Âdet, Görgü
- Sahiden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerçekten, Hakikaten
- Çıtak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huysuz, Kaba
- Kiralamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutmak, İcareye Vermek
- Dağınık Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışmak
- Alkışçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şakşakçı
- Yollanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yürümek
- Katiyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hiçbir Zaman, Asla, Kesinlikle
- Heba Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahvetmek
- Sorunlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Problemli
- Ferah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntısız, Sevinçli, Geniş, Bol, Hafif, Sevinç, Sevinçlilik, Havadar, Aydınlık, İç Açıcı (Yer)
- Samim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İç, Öz
- Kabahat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halt Etmek
- Kollamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözetmek, Gözlemek, Himaye Etmek, Korumak
- Mazeret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bahane, Özür, Gerekçe, Zorluk
- Paçavra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cındır, Çaput, Eski
- Iğrıp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Yalan
- Necat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurtuluş
- Çileli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntılı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü