Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kurander kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cereyan
- Hazımsızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sindirimsizlik
- Cummak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalmak
- Özenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtina Etmek, Yeltenmek
- Vesikalık Fotoğraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vesika
- Elzem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çok Lazımlı, Zaruri, Çok Gerekli, Vazgeçilmez
- Fail kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eylemci, Günahkâr, Mukassır, Özne, Eden, Yapan, İşleyen
- Neşir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baskı, Saçma, Yayma, Yayım
- Binnetice kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nihayet
- Silahlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pusatlanmak
- Deşarj Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşalmak, Rahatlamak
- Kalıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Miras
- Büluğ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erginlik, Baliğ Olmak
- Çarçabuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tez, Hemencecik, Çabucak, Tez Elden
- Desise kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Oyun, Dolap, Hile, Entrika
- Baygın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayılmış, Süzgün, Sevdalı, Aşık, Dökülmüş, Yığılmış
- Midye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Balıkkulağı
- Hesapçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayımcı, Tutumlu
- Mavi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gökçe
- Oditoryum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dershane
- Ana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temel, Esas, Anne, Valide, Mader, Aba, Nene, Kaynak, Çıkış Yeri, Kök, Asıl, Velinimet
- Miğfer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlık, Tolga, Tuğulga
- Münafık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinsi
- Mamul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapılmış, İşlenmiş, Ürün, Mahsul, Mamulat, Yapılı Eşya, Yiyecek
- Müjdeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muştulu
- Sızlanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakınma, Şikâyet, Vızıltı, Yaygara
- Çıkarcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Menfaatperest
- Kaynata kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayınpeder
- Gereksinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyaç Duymak, Muhtaç Olmak
- Sorgu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstintak
- Mukaddema kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskiden, Evvelce, Önce
- İstisnai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özel, Ayrık
- Mahveden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüketici
- Bekçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözetçi, Karakolcu, Keşikçi, Nokta
- Safiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saflık
- Vüsat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Genişlik, Uzam
- Hükmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hakem Kararıyla
- Yarıçap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nısıf Kutur
- Dostça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sohbet
- Şaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayral, Ayrık, Müstesna
- Yenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşınmak, Bastırmak, Bozmak, Çommak, Ezmek, Haklamak, Kazanmak, Tutmak, Mağlup Etmek, Kemirilmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü