Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşınmak, Bastırmak, Bozmak, Çommak, Ezmek, Haklamak, Kazanmak, Tutmak, Mağlup Etmek, Kemirilmek
- Hapsetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıkoymak, Engellemek, Kapamak, Sınırlamak, Tutuklamak
- Ürün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapıt, Önüm, Eser, Hasılat, Mahsul, Meyve, Semere
- Milletvekili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mebus, Vekil, Saylav
- Kibirlenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekebbür
- Silgi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozan, Havlu, Öçürge
- Kurulaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yozlaşmak
- Yaşa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşasın
- Nail Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulmak, Erişmek, Kavuşmak, Ulaşmak
- Yatak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döşek, Denk, Mecra, Şilte
- Çıldırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delirmek, Kulumak
- Kazmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hakketmek, Deşmek, Oymak
- Kol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Branş, Dal, Destek, Dizi, Düzen, Grup, Kanat, Karakol, Kısım, Şube, Tutacak
- Gösterme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tayin, Teşhir
- Vali kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlteber, İlbay
- Besi Suyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öz su, Usare
- Gün Doğusu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğu
- Fütursuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Umursamaz, Aldırmaz
- Enstrüman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalgı, Araç
- Tezvirat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Böhtan, İftira
- Yaşarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nemlenmek, Islanmak
- İncir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yemiş
- Asaletli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soylu
- Norma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kota
- Terbiyevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitsel
- İbdai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özgün
- Bizar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedirgin, Bıkmış, Bezmiş, Usanmış, Bıkkın, Bezgin
- Gayrı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artık, Bundan Böyle, Başka, Diğer, Gayri
- Güruh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derinti, Değersiz, Sürü, Grup
- Yatkınlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beceri, Meleke
- Aksam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölümler
- Enişte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küreken, Yezne
- Masraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gider, Harç, Sarfiyat, Harcama, Araç Gereç
- Avlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakalamak, Tutmak, Kandırmak, Aldatmak
- Meditasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünüm
- Kâh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bazen, Kimi Zaman
- Tereke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Miras, Bırakıt
- Değinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temas
- Öndün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avans
- Kelp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köpek
- Bayır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dışarı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü