Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Doldurulma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmla
- Miyavlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Miyavıldamak
- Sağımlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağmal
- Cesaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüreklilik, Gözü Peklik, Bahadırlık, Ataklık, Atılganlık, Cüret, Güven, Yürek
- Müslüman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dindar, Mümin
- Kamu Oyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçtimai Rey
- Konuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konum
- Parçalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölmek, Kesmek, Paralamak, Sındırmak
- Hafızlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezberlemek
- Anot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pozitif Elektrot, Artı Uç
- Nevroloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinirbilim
- Kelem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lahana
- Tonmayster kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ses Yönetmeni
- Sopalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dövmek
- Avukat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aklavcı
- Rıza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsteme, İstek, Onaşma, İzin, Olur
- Alt Bilinç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahteşşuur
- İçici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayyaş
- Konstrüksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapı, Kurgu
- Rayiç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürüm Değeri, Geçer, Eder
- Hastalanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayrılanmak, Hasta Olmak
- Hayâ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanç, Utanma, Sıkılma, Ut, Utanma Duygusu
- Nezretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adamak
- Şebnem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çiy
- Laiklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özgenlik
- Lacerem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elbette
- Solmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atmak, Ölmek, Pörsümek
- Merbutiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlılık
- Kahretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezmek, Çok Üzmek, İçlenmek
- Harikulade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olağanüstü, Eşi Görülmemiş, Çok Güzel
- Alım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekicilik, Cazibe, Çalım, Gurur, Hava, Kurum
- Kıstırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapmak
- Sersem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sangı, Dümbelek, Şaşkın
- Benimsemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahip Çıkmak, Kabullenmek, Onaylamak, Tesahup, Isınmak, Katılmak, Paylaşmak, Sarılmak, Tutmak
- İvecen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aceleci
- İrat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek
- Bulut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Endişe, Keder, Ebr, Stratus
- Kişi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Can, Er, Erkek, Eş, İnsan, İsim, Koca, Nefer, Nüfus, Şahıs, Şahsiyet, Zat, Kimse
- Akındırık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Reçine
- Lütuf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyilik, Yardım, İhsan, İnayet, Nimet, Atıfet
- Heybetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Ulu
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü