Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Mükâfat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödül, Prim, İkramiye
- İsticar Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kiralamak
- Seçkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzide, Kibar, Mutena, Seçme, Üstün, Elit, Mümtaz
- Çoğunlukla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Genellikle
- Manda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Camış, Su Sığırı
- Şartname kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşul Belgesi
- Geceleyin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gece, Gece Vakti
- Vesikalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belgelik
- Dürüşt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırıcı, Sert
- Zinde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinç, Canlı, Dimdik, Diri, Gümrah, Sağlam
- Celse kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İclas, Oturum
- Output kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıktı
- Zapturapt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuturgu, Durtut
- Stand-By kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yedek, Destek, Bekleme
- Çömelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çökmek
- Gagalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azarlamak, Hırpalamak
- Becermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak, Uydurmak
- Onur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şeref, Haysiyet, İzzetinefis, Öz Saygı, İtibar
- Salkın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serin
- Sakınmadan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pervasız
- Vasıf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nitelik, Mahiyet
- Uzam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vüsat, Hayyiz
- Deri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cilt, Çadır, Dernek, Düğün, Gön, Ten, Toplantı
- Tekebbürlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Böbürlenmek
- Boz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gri
- Bitimsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sonsuz, Sonuçsuz, Neticesiz, Sınırsız
- Redakte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzelti
- Mümessil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temsilci, Oruntak, Temsilci, Başkan
- Yetiştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beslemek, İletmek, Tamamlamak, Yapmak
- Rebabi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygulu, İnce
- Söyleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müzakere Etmek
- Yekdil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutabık
- Madik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolap, Hile
- Askeriye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ordu
- Momentum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hız
- Fezleke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hülasa, Özet
- Unsur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eleman, İlke, Unsur, Faktör, Öğe, Uzuv
- Bedir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolunay, Ayın On Dördü
- Otamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedavi Etmek
- Yüksek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Faik, Güçlü, Koca, Yüce
- Yelkovan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akrep
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü