Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Mabat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıç
- Uyumamış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyanık
- Kesmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hiza
- Tanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaşmak, Şaşakalmak
- Bürük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duvak
- Değil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yok
- Hususen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özellikle
- Temaşa Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakmak, Seyretmek
- Cenk Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaşmak
- Dızman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şişman, İri yarı
- Gelme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göçmen
- Apotr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yardımcı
- Değiştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişmek
- Rencide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalbi Kırılmış, İncinmiş
- Zirzibil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çöp, Süprüntü
- Korku kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekinmek, Endişe, Tehlike, Vahşet, Kaygı, Muhatara
- Geçer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürümlü, Yürürlükte Bulunan, Sayılı, İleri Gelen, Makbul
- Sır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giz, Peçe, Camsı Vernik, Gizem
- Ehemmiyetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önemsiz
- Tombul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tulum, Yoğun, Yuvarlak, Şişmanca, Dolgun
- Ellik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eldiven
- Yanaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhalif
- File kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağ, Torba
- Üst kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fevk, Arka, Beden, Giyecek, Giysi, Öte, Vücut, Yan, Yüzey, Mafevk, Artan
- Oranlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demek, Hesaplamak, Karşılaştırmak, Kıyaslamak, Ölçmek
- Pistole kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Püskürteç
- Berat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belge, Patent, Nişancı
- Havil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korku
- Tırtıklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırmak, Çalmak
- İrrasyonel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usdışı
- Mühlet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mehil, Vade, Önel
- Ulaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksetmek, Bulmak, Çatmak, Dayamak, Dayanmak, Değmek, Elde Etmek, Erişmek, Gelmek, Girmek, Gitmek, Göndermek, İnmek, Kavuşmak, Mazhar Olmak, Tutmak, Uzanmak, Varmak, Vasıl Olmak, Yansımak, Yetişmek, Yetmek
- Salavat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salat
- Razılaşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fit
- Morfoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapıbilim
- Nazire kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılık, Söz
- Dam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cezaevi, Örtü, Eş, Çatı, Köy Evi, Ahır, Tutukevi, Hapishane, Kavalye
- Seyyanen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşit Olarak, Eşitçe
- Amplifikatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yükselteç
- Erketeci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözcü
- Refah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk, Gönenç, Genlik, Geçim Genişliği
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü