Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Mekkare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yük Hayvanı
- Bağır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göğüs, Ahşa, Ciğer, Döş, Sine
- Muğber Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gücenmek, Küsmek
- Monte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Montaj
- Mahsusi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Münhasır
- Şaplak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tokat
- İlgilenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alakalanmak, Bakmak
- Tırtıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkıntı, Girinti
- Otalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zehirlemek
- Deminden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demin
- Kalifikasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nitelik
- Özveri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fedakârlık
- Sarıcık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarıasma
- Efendi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terbiyeli, Ağırbaşlı, Kibar, Saygılı, Bey, Koca, Nazik, Çelebi, Sözü Ve Kılığı Yerinde, Saygıdeğer, İnce
- Anlı Şanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, Güzel, Ünlü
- Maslahatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Danışman
- Yokluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fakirlik, Kıtlık, Açlık, İhtiyaç, Kesat, Adem, Fıkdan
- Uşak Bahçesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anaokulu
- Eşref kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pek Kutsal, Çok Onurlu, Çok Şerefli
- Kahramanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baturluk, Yiğitlik, Koçaklık, Hamasi
- Köy Muhtarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhtar
- Kırpmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesmek, Kırkmak
- Edisyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basım, Baskı
- Başmakçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayakkabıcı
- Rendelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yontaçlamak
- Mağara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyuntu, İn, Kovuk
- Arslan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aslan
- Eser kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İm, İşaret, İz, Kitap, Ürün, Yapıt, Yayın, Belgi, Belirti
- Kail kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söyleyen
- Sırsıklam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sırılsıklam
- Gücenmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırık
- Rakiplik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rekabet
- Vefasızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hıyanet
- Hoşgörülü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geniş, Müsamahakâr
- Hava kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tenek, Atmosfer, Ambiyans, Ahvalruhiye, Âlem, Beste, Cazibe, Çevre, Durum, Eda, Esinti, Esir, Gökyüzü, Keyif, Muhit, Ortam, Tarz
- Vuslat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavuşma, Görüşme, Ulaşma, Erişme
- Güldürü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Komedi, Fars, Mizah
- Tuhaflık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gariplik, Acayiplik, İlginçlik, Garabet
- Kutsamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takdis Etmek
- İhtiras kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutku, Arzu
- Okumak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavramak, Küfretmek, Sövmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü