Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Mortlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek
- Bilhassa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özellikle, Hele, Her Şeyden Önce, Başta, Özellikle, En Çok, Mahsus, Alelhusus, Hususiyle
- Kolera kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Veba
- Kararlayarak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kararlama
- Bellek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hafıza, Dağarcık, Akıl, Zihin, Yaddaş, Kafa
- İlkbahar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nevbahar, Köklem, Bahar, Yaz, İlkyaz
- Tevil Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek
- Sayılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahdut, Önemli, Belirli, Az Görünen, Sayılmış
- Düşünmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Demek, Kaygılanmak, Kurmak, Muhakeme Etmek, Paykamak, Tasarlamak, Tasalanmak
- Yoksunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahrumiyet
- Güzellik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Letafet, Yumuşaklık
- Menfaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkar, Kâr, Yarar, Ası
- Antoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçki
- Servet Sahibi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varlıklı, Zengin
- Çerçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezginci Esnaf; Tuhafiyeci
- Zıngırdamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zangırdamak
- Cezrî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kökten
- Uyandırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaldırmak, Uyarmak
- Sondaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoklama, Araştırma
- İhtiyar Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşlanmak
- Tat Alma Organı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dil
- Ala Bezek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alaca
- Haşırdamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hışıldamak
- Mahdum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oğul, Erkek Evlat
- Kömek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muzaheret, Torpil, Yardım
- Grev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tatil, İş Bırakımı
- Yanıkmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sızlanmak, Şikayet Etmek, İstika Etmek, Tazallüm Etmek
- Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak, Bayılmak, Çevirmek, Dayamak, Görmek, Harcamak, Hasretmek, İletmek, Katmak, Lütfetmek, Ödemek, Satmak, Serpmek, Tespit Etmek, Uzatmak
- Şömine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buhari, Ocak
- Senlibenli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Samimi
- Asudelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahatlık
- Vukuat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olaylar, Ahvalat, Hadise, Olanlar, Olgular
- Sürücü Belgesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ehliyet
- Hurdalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozdurmak
- Etrafını Alarak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çepçevre, Çepeçevre
- Teorisyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuramcı
- Cam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçki, Kadeh, Pencere, Şişe, Sırça
- Hevessiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsteksiz
- İlgi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alaka, Bağ, Dikkat, İlişik, İlişki, Nispet, Rabıta, Rağbet
- Semt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölge, Yöre, Cihet, Taraf, Veçhe, Yaka, Yan, Yön
- Revize Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü