Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Msebbip ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Ketum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağzı Sıkı, Sırlı, Ağzı Pek
- Asma Bıyığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sülük
- Jeneratör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üreteç
- Bunca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çok, Epey
- Koordinat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerlem
- Meknuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saklı
- Kıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Az
- Düzlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alan, Düz
- Teferrüç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezinti
- Lüzumlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerek, Gerekli, Lazım
- Utangaçlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahcubiyet
- Ulama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlama, Ek, İlave, Katkı
- Avunmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyalanmak, Teselli Bulmak, Müteselli Olmak, Oyalanmak, Aldanmak, Yetinmek
- İlgiyle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Candan
- Hektar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönüm
- Görev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vazife, İşlev, Resmî İş, Misyon, Fonksiyon
- Yavuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sert, Yaman, Çetin, Fena, Güçlü, Gürbüz, Güzel, İyi, Kötü, Pek Sert, Kıyak
- Bir Defa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hele
- Dehlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kovmak
- Irak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzak
- Çay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öz
- Bağış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teberru, Hibe, Yardım, Armağan, İane
- Duygu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı His, İhtisas, Kalp, Ruh
- İrsi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalıtımsal
- Babasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetim
- Utanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekinmek, Ekşimek, Haya Etmek, Korkmak, Sıkılmak, Şişmek
- Ciddi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırbaşlı, Gerçek, Salmaklı, Tehlikeli, Endişe Veren, Ağır, Vahim, Kritik, Gülmeyen, Güvenilir, Sağlam, Önemli, Vahim, Vakur, Veznin
- Hedef kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amaç, Erek, Garaz, Gaye, Maksat, Uğur, Ülkü
- Ağırlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Ağırbaşlılık, Salmak, Baskı, Etki, Kalın, Külfet, Rehavet, Sorumluluk, Takı, Tartı, Yük
- Mahsuldarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Randıman, Verim
- Ne İçin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neden
- Eğilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meyletmek, Yamulmak, Yatmak
- Televizyoncu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzleçmen
- Sayrılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutku
- Egoistlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bencillik, Hodbinlik
- Uçuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pervaz
- Çıngırdak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıngırak
- Evvelki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önceki, Sabık
- Bırakma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tevdi
- Ebedî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlelebet, Ölümsüz, Sonsuz
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü