Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Mukayese kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyaslama, Karşılaştırma, Kıyas, Ölçüştürme, Oranlama
- Mevhibe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağış, İhsan, Vergi
- Tasın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahmin
- Neden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İllet, Münasebet, Ne, Ne İçin, Niçin, Niye, Sebep
- İyonik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yükünsel
- Medahil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelir
- Ketum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağzı Sıkı, Sırlı, Ağzı Pek
- Vezin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölçü, Tartı
- Kanıklanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetinmek
- Hazımsızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sindirimsizlik
- Şavullamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak
- Delilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cinnet
- Şevk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Heves, İstek, Neşe, Sevinç, Arzu, Sevgi
- İçsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamsız, Kuru
- İstifçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yığımcı
- Mektep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okul
- Dublör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benzer
- Müşteri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıcı, Alımcı, Haridar, Satın Alan
- Yeleken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havadar
- Sıkıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İç Sıkan, Tedirgin Eden
- Tabi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağımlı, Bağlı; Doğal, Saf, Katıksız; Elbette, Pek Açıktır Ki, Kuşkusuz
- Adlı Sanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ünlü
- Tabansız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkak, Ödlek, Yüreksiz
- Bes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâfi, Ya, Yeter
- Meymenet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğur
- Valilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vilayet, İl, İlteberlik
- Karasinek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cibin
- Kavramak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Sıkıca Tutmak, Derk Etmek, Görmek, İhata Etmek, Okumak, Tutmak
- Nadim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pişman
- İmkânlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mümkün, Olanaklı
- Eşantiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örneklik, Bedavalık
- Siyasal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Politik, Siyasi
- Müspet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olumlu, Yararlı, Pozitif, Tanıtlanmış, Tanıtlı, Artı
- Havandeste kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havaneli
- Uçkun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Heyelan
- Memur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görevli, Emekçi, Yükümlü, İşyar
- Dokunmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ellemek, Batmak, Değinmek, Değmek, Dürtmek, Etkilemek, İlişmek, İlmek, Karıştırmak, Koymak, Sataşmak, Temas Etmek, Vurmak, Zarar Vermek
- Nakletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktarmak, Göçürmek, İletmek
- Tıkıldatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıklatmak
- Havalanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalkmak
- Toy kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acemi, Çaylak, Düğün, Genç, Naşı, Tecrübesiz, Tor, Ziyafet
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü