Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Payapay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksiksiz, Tastamam
- Barisfer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağır Küre
- İlbiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salyangoz, Sümüklü Böcek
- Sınırlanmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlı, Kısıtlı, Mahdut, Münhasır
- Işıldak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Projektör
- Cinslik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cinsiyet
- Sterilize kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arıtılmış
- Nezaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözetme, Gözaltı, Bakanlık, Kontrol, Murakabe, Bakma, Görü, Manzara
- Teçhiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Donatım, Cebelendirme, Pusatlama
- Dangalak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avanak, Bön, Ahmak, Kalın Kafalı, Akılsız, Aptal, Düşüncesiz, Kaba
- Süs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şatafat, Bezek, Ziynet
- Nutuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşma, Söylev, Söz
- Kınamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayıplamak, Takbih Etmek
- Döşek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatak
- Kavasya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acıağaç
- Siyahî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zenci
- Barışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşma
- Yapraklanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeşermek
- Doğrultu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstikamet, Yön, Cihet, Taraf
- Yapan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fail
- Tarumar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Darmadağın, Dağınık, Karışık, Perişan
- Mırlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mırıldanmak
- Sapılca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahan
- Badi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ördek
- Söz Gelişi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mesela, Örneğin, Söz Gelimi, Temsil
- Muhtelit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karma
- Toplu İğne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sancak
- Nazara Çattırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vurgulamak
- Kara Elmas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karbonado, Maden Kömürü
- İşteş Fiil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşteş
- Telefon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alısün, Çınka
- Yatkın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatık, Çürük, Yetenekli, Becerikli, Benimsemiş, Alışmış, Eğilimli
- Savsaklanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sallanmak
- Daktilo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazıncak
- Cihet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Semt, Taraf, Yan, Yön
- İnhilal Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşalmak, Dağılmak
- İş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışveriş, Amel, Davranış, Emek, Eylem, Fiil, Hizmet, İşlem, Kâr, Konu, Maslahat, Mesai, Mesele, Meslek, Nöbet, Sorun, Teamül, Uğraş, Yürürlük
- Teksir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çoğaltma
- Bırakmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yılmak, Artırmak, Boşamak, Bozmak, Dökmek, Geçmek, Koymak, Saklamak, Salmak, Terk Etmek, Unutmak
- Havadan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Değersiz
- Amme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Topluluk, Kamu
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü