Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Murabba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dördül, Dörtgen, Kare, Reçel
- Pislenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kirlenmek
- Yok Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Bağlamak, Gidermek, Kavurmak, Kazımak, Kırışmak, Kırmak, Mahvetmek, Silmek, Temizlemek, Yırtmak
- Dizge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Manzume, Cümle, Jüye, Meslek, Sistem
- Ağır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kiloca Fazla, Değerli, Güç, Yüklü, Yavaş, Yoğun, Ağırbaşlı, Alçak, Ciddi, Çetin, Dokunaklı, Gösterişli, Güç, Kırıcı, Korkulu, Oturaklı, Tehlikeli, Vahim, Veznin
- Harbilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğruluk
- Umumiyetle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Genellikle
- Üzgü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cefa, Eziyet, Sıkıntı, Eza
- Yaygın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geniş
- Kaçırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırmak, Çalmak, Delirmek, Kaldırmak
- Demagoji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demagogluk
- Kertme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çentik
- Çok Lazımlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elzem
- Riyaziye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşlembilim
- Seans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oturum, Gösterim
- Tarafsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yansız
- Vahit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bir, Birim, Tek
- Karamsar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötümser, Üzgün, Bedbin, Olumsuz, Meyus, Pesimist
- Savsaklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhmal Etmek, Ertelemek, Lengitmek, Sallamak, Uğunmak
- Sıtma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Titreme, Malarya
- Tanrıça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlahe, Umay
- Şema kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şekil
- Belet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bildik
- Gaseyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İç Bulantısı, Kusma
- Olanaklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabil, Mümkün, Olabilen, Olabilir
- Yakıştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uydurmak, Yormak, Münasip Görmek
- Sayfiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazlık, Yazlak
- Mahalli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yöresel, Yerel, Lokal, Yerli
- İsraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savurganlık, Tutumsuzluk, Saçım, Saypama
- Mutluluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devlet, Saadet, Sevinç, Ongunluk
- Sağlamlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Metanet
- Sebebiyet Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neden Olmak
- Yakasız Gömlek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kefen
- Çevrinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tavaf Etmek
- Mevt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölüm
- Güçlükle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dar, Zor
- Tabak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşkap
- Koskocaman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Geniş, Muazzam
- Görelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlılık, Bağıntı
- Kap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cilt, Kapak, Örtü, Yüz
- Ergen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bekâr
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü