Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Bir Nebzecik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçücük
- Ehemmiyetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önemsiz
- Çakışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kenetlenmek, Bağlanmak
- Mesuliyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sorumluluk, Sorunca
- Çitmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birleştirmek, Çitilemek
- Sona Ermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçmek
- Biberon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sütlük, Emzik
- Termometre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Isıölçer, Derece
- Musiki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müzik
- Paragraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölümce, Fıkra
- Geçimlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nafaka
- Aleni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortada, Açık, Meydanda, Belli
- Sedye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harek
- Kayınbaba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynata
- Havyar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kürü
- Amatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hevesli, Meraklı, Özengen, Acemi, Beceriksiz
- Marul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâhı
- İzafi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağıntılı, Göreceli, Nispi
- Ağız Tadı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahatlık, İyi Geçinme, Kemaliafiyet
- Anlatış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İfade
- Çıtak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huysuz, Kaba
- Oyunsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dramatik
- Oldukça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayağı, Epey, Nispeten, Hayli
- Yarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nısıf
- Bestelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakmak
- Arlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkılgan, Utangaç
- Çıma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halat Ucu
- Yanlar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etraf
- Fonem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sesbirim
- Bu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşte
- Memat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölüm
- Topu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hepsi
- Cezbetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayran Etmek, Göz Almak, Çekmek, Bağlamak, Etkilemek
- Esaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutsaklık, Kölelik, Boyunduruk
- Temiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arı, Lekesiz, Kirsiz, Özenli, Ak, Aydınlık, Berrak, Duru, Harbi, Masum, Necip, Pak, Hijyenik, Nezih
- Tabur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Grup, Küme, Yığın
- Alelhusus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilhassa, Hele, Özellikle
- Lale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelincik
- Biteviye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekdüze, Sürekli, Yeknesak, Boyuna, Aynı Biçimde
- Ahdetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ant İçmek, Yemin Etmek
- Biliş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vukuf, Bildik, Tanıdık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü