Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Nod kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumru
- Arazi Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıvışmak
- Piştahta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tezgâh
- Pürizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özleştirmenlik
- Döngül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayvan
- Tariz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğneleme, Taşlama, Dokundurma, Taş
- Aşırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalmak, Öte Yana Geçirmek, Kaçırmak, Uzaklaştırmak, Savmak, Hırsızlamak, Kaldırmak, Tırtıklamak
- Çavlan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağlayan, Şelale
- Başvuru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müracaat
- Sebep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İllet, Menşe, Münasebet, Neden, Saik, Vesile, Gerekçe
- Basiret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öngörü, Sezi
- Termosfer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Isıyuvar
- Kötücü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hain
- Mutlakiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saltçılık
- Bozulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arızalanmak, Ekşimek, İçerlemek, Kulumak, Sınmak, Yozlaşmak
- Işıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aydın, Aydınlık, Mutlu, Ziyalı
- Kızmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asabileşmek, Gazaplanmak, Hiddetlenmek, Öfkelenmek, Sinirlenmek
- Büküç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köşe
- Katıksız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğal, Saf, Tabii, Tam, Yavan
- Yoluyla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yolundan Giderek, Vasıtasıyla, Aracılığıyla, Yöntemiyle
- Mim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pandomima
- Genlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk, Refah
- Teskin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatıştırma, Dindirme
- Kulüp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pakt
- Show kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösteri
- Bukağılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kösteklemek
- Koçaklama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaş
- Buhur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tütsü
- Mani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engel, Önleyici
- Yöndemci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haydavcı, Sürücü, Şoför
- Art Arda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peş Peşe, Arka arkaya
- Deşarj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşalma; Rahatlama
- Albeni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelgel, Alım, Çekicilik, Hava
- San kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mertebe, Şan, Şöhret, Unvan, Ün
- Referans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başvuru, Kaynak, Tavsiye, Tanıtmalık, Yeterlilik
- Bayrak Ağacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönder
- Kubat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaba
- Obur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğazlı
- Belladon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzelavratotu
- Dikuçar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Helikopter
- Baraj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bent, Büğet
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü