Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Nom kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanun, Yasa
- Müstahak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaraşır, Layık, Hak Etmiş
- Sayılan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saygın
- Kınamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayıplamak, Takbih Etmek
- Taş Yürekli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız
- Spor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beden Eğitimi, Jimnastik; Üreme Cisimciği
- Mağdurluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mağduriyet
- İnkılâp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönüşüm, Devrim, Islahat, İyileştirme, Reform, Geçiş, Evrim
- Açgözlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamahkâr, Doymaz, Haris, Hırslı, Açgöz, Gözü Aç
- İntisap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlılık, Taraftarlık
- Gabi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Anlayışsız, Ahmak, Kalın Kafalı
- Trafik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gidiş Geliş, Katnav, Seyrüsefer, Yol Hareketi, Yoğunluk
- Devrimci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnkılapçı, İhtilalci
- Teorisyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuramcı
- Tekel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnhisar, Müstemleke, Monopol
- Fikir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünce, Görüş, Kuruntu, Rey
- Isıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızdırmak
- Ötede kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı
- Möble kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mobilya
- Tezlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabukluk, Frekans
- Yetişek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitim, Menşe
- Bariyer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engel
- Süs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şatafat, Bezek, Ziynet
- Uyarlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alınmak
- Deterjan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çamaşır Tozu, Arıtıcı
- Karıkmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bocalamak
- Derhatır Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hatırlamak
- Uzaduyum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İletişim, Telepati
- Kellesinden Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek
- Ayaklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaide
- İntizar Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek, Gözlemek
- Revak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstü Örtülü; Kemer Iltı, Sundurma, Saçak Altı
- Koz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ceviz
- Harem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Karı
- Ambulans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cankurtaran
- Sınıflama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasnif
- Sıngın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkmuş, Sinmiş, Çekingen, Ürkek, Üzgün, Kırık Dökük, Dağınık, Perişan
- Zaruri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorunlu, Mecburi, Elzem, Gerekli
- İthaf Etme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adına Sunma, Armağan Etme
- Salih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarar, Elverişli, İyi
- Teşkil Edilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşkilatlanmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü