Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Didiklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak
- Yamaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yan, Bayır, Huzur, Kat, Ön, Yakın
- Birinci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlk, En İyi, En Önemli, Öncü
- Ebr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulut
- Vesveseli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşkilli, Kuruntulu
- Apaçık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belli, Görünür, Çıplak
- Etçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasap
- Facia kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Afet, Fecaat, Acıklı Olay, Bela; Trajedi, Drama, Ağlatı, Çok Acıklı Tiyatro Oyunu
- Avuntu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teselli
- Deha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öke, Dahilik, Ökelik
- Tabiatüstü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğaüstü, Fevkettabii
- Dekoratif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göstermelik
- Nehir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Irmak
- Tütsülü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulanık, Karışık
- Stabil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklı, Düz, Kararlı, Oturmuş, Sağlam
- Çakırdoğan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çakır, Toğrul
- İbra Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aklamak
- Beniz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüz, Yüz Rengi, Bet
- Yalım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alev, Derece, Mertebe, Vakar, Güvenilirlik, İtibar, Şule
- Nişancı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Antlaşma
- İspat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İspatlamak, Kanıtlamak
- Kavas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koruma, Yasakçı
- Tümleç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamamlık, Tümleyen Şey, Mütemmim
- Bükülmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğilmek, Katlanmak, Yönelmek
- Sandık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasa
- Tımar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakım
- Meleke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeti, Yatkınlık, Yordam
- Mest kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarhoş, Kendinden Geçmiş
- Tıpkı Tıpkısına kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıpatıp
- İstisna Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak
- Bacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abla, Hemşire, Kız Kardeş, Simil
- Safiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saflık
- Şirinlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevimlilik, Tatlılık
- Mevcut Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulunmak
- Teşri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yasama
- İmtina kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekince, Sakınca, Kaçınma, Feragat, Çekinme
- İşgal Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyalamak, Tutmak
- Dolgunca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bol
- Alındı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Makbuz
- Dematit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deri Yangısı
- Ali Mektep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüksekokul
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü