Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Nur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aydınlık, Işık, Parıltı, Şavk, Ziya
- Kara Pazar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karaborsa
- Pahalılaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pahalanmak
- Valide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ana, Anne
- Mütemadiyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürekli, Aralıksız, Devamlı, Ara Vermeden, Artsız Arasız, Biteviye
- Gezinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koridor, Seyran, Sofa
- Kara Yer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mezar
- Göğüslemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direnmek, Katlanmak, Karşı Durmak
- Mehterhane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hapishane
- Alakalanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlgilenmek
- Tezahürat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alkış, Gösteri, Tantana
- Çöp Tenekesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berbat, Kötü
- Eli Sıkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pinti, Cimri, Hasis
- Kökleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerleşmek, Oturmak
- Muti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baş Eğen, İtaat Eden, Eslek
- Tümsekli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dışbükey, Kabarık
- Dirayetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Becerikli, Zeki
- Sarsılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deprenmek, Irgalanmak, İrkilmek
- Ana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temel, Esas, Anne, Valide, Mader, Aba, Nene, Kaynak, Çıkış Yeri, Kök, Asıl, Velinimet
- Tiksinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nefret
- Kıyaslama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mukayese, Karşılaştırma
- Çıban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Apse, Baş
- Meşveret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Danışım
- Jeodezi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerölçüm
- Bulaşık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kirli, Pis, Etki, İz, Karışık, Kirli, Yapışkan
- Kâşif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulgucu, Bulan, Bulucu, Keşfeden, Açınlayıcı
- Sevecen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şefkatli, Mihriban, Müşfik
- Tentene kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dantelâ, Dantel
- Doğrulama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasdik, Teslim, Teyit
- Yatışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinmek, Durulmak, Kırılmak, Sakinleşmek, Şiddeti Geçmek
- Klâs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınıf; Üstün Nitelikli, Üstün Yetenekli
- Yağsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnce, Zayıf
- Saklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhafaza Etmek, Örtbas Etmek, Gizlemek, Saklı Tutmak, Alıkoymak, Ayırmak, Bırakmak, Esirgemek, Gizletmek, Kaldırmak, Korumak, Örtmek, Tutmak
- Niyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünce, Maksat, Nabız, Tasavvur, Amaç, Tasar, Kurma, Yasanlama, Yasan
- Dirgen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çatal
- İcraiye Komitesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belediye
- Erzak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azık, Yiyecek
- Müjde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muştu, Muştuluk
- Derbent kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğaz, Dar Geçit
- Temyiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırt Etme, Farklandırma, Seçme
- Dokunaklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hüzünlü, Üzücü, Etkili, Acı, Acıklı, Ağır, Hazin, Müessir, Tesirli, Yanık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü