Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Otomatik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özdevimsel, Kendiliğinden
- Öbürü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkası, Diğeri, Öteki, Özgesi
- Yıkılmaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlam
- Alamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirti, İz, İşaret, İm, Nişan, Emare
- Meddah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözçatar
- Yaşantı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayat, Hayat Tarzı
- Müsveddelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karalamalık
- Merih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakıt, Mars
- Etkime kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tesir
- Pertav kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atılma, Sıçrama, Hız
- Süratlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hızlanmak
- Yitirilmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yitik
- Müşterek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortak, Ortaklaşa, Bir, Birlikte, Beraber
- Sorutkan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Somurtkan
- Karşıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksi, Aykırı, Karşı, Zıt, Kontrast
- Düşünme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hatır, Tefekkür
- Toka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutturmalık; El Sıkışma
- Katarakt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Perde, Akbasma, Aksu
- Underground kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeraltı
- Suistimal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hıyanet, Suiistifade, Kötüye Kullanma, Yolsuzluk
- Göymek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakmak
- Cinsilatif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadın
- Bıdık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısa, Tıknaz
- Tartı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karar, Oran, Ölçü, Vezin, Çeki, Ağırlık
- Bilgisiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acemi, Boş, Cahil, Kabak, Nadan, Yavan, Yayan
- Oynak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hareketli, Değişken, Eklem, Mafsal
- Muahharen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sonradan
- Uyumak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalmak, Yatmak
- Kürtün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Palan
- Kesene kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözleşme, Mukavele; Abone
- Mantıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Makul, Mantıki
- Başı Yerde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suçlu
- Toslamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tos Vurmak; Çarpmak
- Vekil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakan, Milletvekili, Sözcü, Mebus, Yeke, Temsilci
- Faktör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Unsur, Etmen, Etken
- Tematik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzdemsel
- Vandöz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Satıcı
- Deyim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tabir
- İntibah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyanış
- Usulsüzlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yolsuzluk
- Hıfzetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bellemek, Ezberlemek, Saklamak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü