Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sabr ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Kovan Otu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Melisa, Oğul Otu
- Çene kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarık, Köşe
- Himmet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayırış, Emek, Gayret, Yardım, Çalışma, Lütuf
- Eşsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benzersiz, Emsalsiz
- İltihak Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girmek, Katılmak
- Vizite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hekim Hakkı, Muayene Ücreti
- Ferz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vezir
- Mutlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bahtiyar, Hoşbaht, Memnun, Mesut, Berhudar, Ongun
- Mersi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağ Ol, Teşekkür
- Varakpare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mektup, Name
- Ağız Dalaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tartışma
- Dışarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşra
- Bahane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sebep, Neden, Mazeret, Vesile, Kulp
- Şekli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçimsel
- Sofistike kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karmaşık, Yapmacık
- Evveliyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öncesi
- Amudi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikey
- Meyletme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temayül
- Zırh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savut, Koruyucu, Koruyan, Müdafi Demirağ
- Giysi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarmak, Çul, Don, Elbise, Entari, Giyecek, Giyim, Kıyafet, Paltar, Üst, Üzeri, Libas
- Baş Başa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birlikte
- Muaraza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekişme, Kavga
- Kavuşturmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolamak
- Anakent kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Metropol, Büyük Şehir
- Üzmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hırpalamak, İncitmek, Sıkmak, Yormak
- Saklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhafaza Etmek, Örtbas Etmek, Gizlemek, Saklı Tutmak, Alıkoymak, Ayırmak, Bırakmak, Esirgemek, Gizletmek, Kaldırmak, Korumak, Örtmek, Tutmak
- Peyda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belli, Açık
- Uğunmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katılmak, Savsaklamak
- Çerden Çöpten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelimsiz, Çürük, Narin, Zayıf
- Ebediyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sonsuzluk, Bengilik
- Ödenek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılık, Tahsisat, Ayrıltı
- Beğeni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zevk, Gusto, Tabiat
- Demin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayak, Biraz Önce, Şimdi, Şimdikinden Az Önce
- Mevki Tutmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevzilenmek
- Berabere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşit
- Eleman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğe, Unsur
- Telef Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek
- Mahvetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batırmak, Heba Etmek, Kavurmak, Yakmak, Yemek, Yok Etmek, Tozmak
- İcat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulmak
- Serbaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkusuz
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü