Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Oturtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koymak
- Fer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işık, Parlaklık, Aydınlık, Güç, Kuvvet, Nüfuz, Canlılık
- Günçiçeği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayçiçeği, Güne-Bakan, Gündöndü
- Tarih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gün
- Sayfiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazlık, Yazlak
- Çedik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayakkabı, Terlik
- Beyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söyleme, Bildirme
- Çöp Tenekesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berbat, Kötü
- Sınırsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sonsuz
- Antagonizma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tezat
- Mercimek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yasmık
- Klinometre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğimölçer
- Umut Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ummak
- Mecbur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorunlu, Zarurî, Gerekli, Bağlı, Düşkün, Mahkûm
- İlan Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayımlamak
- Toplantı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deri, Dernek, İçtima, Meclis, Yığıncak
- Koloni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sömürge, Müstemleke, Topluluk
- Yer Yağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Petrol
- Tahakkuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerçekleşme, Hayatileşme
- Serin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Az Soğuk, Salkın
- Belgi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şiar, Alamet, Nişan
- Kenetlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bentlemek, Bitiştirmek, Kilitlemek
- Seyrek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aralıklı, Nadir, Nadiren, Ara Sıra, Kimi Zaman
- Hayal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düş, Görüntü, Rüya, Serap, İmge
- Yukarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fevk, Üste
- Dandini kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışık, Düzensiz, Karmaşık, Darmadağın
- Şekilcilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçimcilik
- Evvelce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskiden, Önce, Önceden
- Beslemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doyurmak, Yetiştirmek, Bakmak, Desteklemek, Eklemek, Katmak
- Pile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvrım
- Musibetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feci
- Nerttahta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tavla
- Zangırdamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Titremek
- Pulluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köten
- Tescil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazma, Kütüğe Geçirme
- Kodaman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük
- Avlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakalanmak, Avcılık Etmek
- Kaynama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feveran, Galeyan, Kaynak
- İşleyim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanayi
- Mukavemet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanmak
- Salih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarar, Elverişli, İyi
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü