Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Diskur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylev, Söylem, Nutuk
- Öcük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Garez, Kin
- Yalkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birey, Fert; Kendi Başına, Münferit
- Bakışım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tenazur, Simetri
- Hemşehrilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Memleketlilik, İldeşlik, Bölgedeş
- Kıstırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapmak
- Kamarot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamaracı
- Sigara İçmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çilim Çekmek, Tütün Çekmek
- Kürdan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diş Çöpü
- İstihlakçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüketici
- Sıralamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saymak, Sıraya Koymak
- Revak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstü Örtülü; Kemer Iltı, Sundurma, Saçak Altı
- Kurulma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşekkül
- Pazarlık Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırışmak
- Makbere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanduka
- Yaya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Piyade, Ayakla, Geçici, Yayan
- Hadiseli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olaylı
- Fotoğraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kılık, Resim, Suret, Yaçın
- Aç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoksul, Fakir, Parasız, Haris, Hevesli, Dilenci, Karnıboş, Kâsıp, Muhtaç, Sefil, Yalanaç, Yurtsuz
- Damga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşaret, Kaşe, Mühür, Nitelik, Nişan, Belirti, İz
- Topografya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerbetim
- Biabır Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azarlamak
- Simsarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aracılık
- Avlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakalanmak, Avcılık Etmek
- Mücahit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Din Savaşçısı
- Hastalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dert, İllet, Tutku
- Huruç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkış, Göç
- Keşide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekme, Çekilme
- Sakin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgun, Sessiz, Sütliman, Dingin, Oturan, Eğleşen
- Karınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çiftleşmek
- Ekspansiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayılım
- Teneffüs Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşamak
- Çan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zeng
- Füsunkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyüleyici
- Bekleyivermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek
- Vazifesizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görevsizlik
- Egemen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hâkim, Hükmeden, Hükümran
- Bekit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vakıf
- Muntazam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzgün, Manzum, İntizamlı, Düzenli, Derli Toplu
- Abaküs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayı Boncuğu, Çörkü, Mihsap
- Çalkalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalkamak, Elemek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü