Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Pekmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Milyon
- Aleyhtar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşıt
- Sürmedan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürmelik
- Kurul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Heyet, Konsey
- Denk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müsavi, Beraber, Emsal, Tay, Yatak, Yorgan, Yük
- Gözetlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözlemek, Tarassut Etmek, Tecessüs Etmek
- Yönlendirilebilen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güdümlü
- Ödevcil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vazifeşinas
- Mahrukat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakıt
- Övme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Medih
- Repertuar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağarcık
- Hâlet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Hal
- Dest kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takım
- Gözdağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tehdit, Korkutma, Yıldırmak
- Şorolop kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalan
- Tutma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesinti
- Rastlantı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tesadüf, Karşılaşma
- Berbat Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak, Kirlenmek
- Ecnebi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yabancı, El, Ağyar
- Sevir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğa
- Jeoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yer Bilimi
- Reddol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Defol
- Randımanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verimli
- Pufla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabarık, Yumuşak, Kaba
- Rey Yazmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değerlendirmek
- Nesilsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soysuz
- Davet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağırmak
- Çekinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tereddüt
- Mısdak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölçüt
- Meslektaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kafadar
- Eytişim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diyalektik
- Kullanılmamış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıfır
- Pis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çirkli, Fena, Karışık, Kirli, Kötü, Leke, Murdar, Zararlı, Sevimsiz, Güç, Lekeli, Mülevves
- Ses Seda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alamet, Belirti, Haber, İz
- Darılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alınmak, Azarlamak, Gücenmek, İncinmek, Kırılmak, Küsmek, Paylamak
- Sürgü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayak, Sürme, Tırkaz, Yuvak, Loğ
- Safderun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saf
- Makam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Orun, Ölçü, Huzur, Kat, Koltuk, Mesnet, Mevki, Post, Sandalye, Terane, Yer
- Muharip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaşçı
- Tertiplemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenlemek, Hazırlamak
- Düzeltme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Islah, Islahat, Reform, Rötuş
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü