Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Peyzaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görünüm
- Kırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parçalamak, Katlamak, Öldürmek, Azaltmak, Delmek, Haklamak, İncitmek, Kaçmak, Sındırmak, Uzaklaşmak, Yaralamak, Yok Etmek
- Şehirlerarası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kentlerarası
- Düzeltme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Islah, Islahat, Reform, Rötuş
- Problemli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sorunlu
- Debboy kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Depo
- Rezerve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırtımlı
- Mala kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Macun, Sürgü
- Gitgide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gittikçe, Giderek
- Yabani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vahşi, Tor, Yaban, Yamyam, Yabanıl, Ürkek, Sıkılgan, Görgüsüz, Kaba, Hoyrat
- Horlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Horuldamak
- Sakamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozukluk, Yanlışlık, Eksiklik
- Tuluatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğaçlamacı
- Eğilim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönelme, Heves, Meyil, Nabız, Temayül
- Mualla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüce, Yüksek
- Ortak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Hissedar, Kuma, Müşterek, İştirakçi, Şerik
- Oğru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hırsız
- Resimlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Albüm
- Türev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müştak
- Birikim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deneyim
- Fedakarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özveri, Esirgemezlik
- İktibas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödünç Alma, Aktarma; Alıntı
- İhtiyatsızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gaflet
- Şema kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şekil
- Fıtrat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hilkat, Yaradılış
- Şeamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğursuzluk
- Kadın Paltarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Entari
- Yeryüzü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arz, Dünya, Küre, Zemin
- Mülevves kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışık, Kirli, Pis
- Satlıcan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zatülcenp
- Vazıh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Aydın, Aydınlık, Belli
- Hıncahınç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dopdolu, Ağzına Kadar, Tıka Basa
- Zibil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çöp
- Mendebur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğrenç, Pis, Sümsük, Sünepe
- Kanaatkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Tok
- Beyazlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağarmak
- İnanılır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emniyetli, Muteber
- Ego kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ben, Benlik
- Kredisiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtibarsız
- Elimine Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elemek
- Abartmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şişirmek, Büyütmek, Mübalağa Etmek, Artırmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü