Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yabani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vahşi, Tor, Yaban, Yamyam, Yabanıl, Ürkek, Sıkılgan, Görgüsüz, Kaba, Hoyrat
- Evlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hanelik
- Minimini kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçücük
- Dupduru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berrak
- Şavullamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak
- Kadem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adım, Ayak, Uğur
- Dışalım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İthalat
- Batık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mağruk, Gamze
- Asliye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esas, Temel
- Günü Geçmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayat
- Ağyar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yabancılar, Başkaları
- Muhbir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çuğul, Haberci, Jurnalci, Ele Veren, İhbar Eden
- İaşe Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beslemek
- Yarma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dövme, İrmik
- Abecesel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alfabetik
- Çis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kudret Helvası
- Bezek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süs, Ziynet
- Avantajsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yararsız
- Rab kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanrı, İlah, Allah
- Sürat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hız, Tempo, Hızlılık, Çabukluk
- Humma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıtma, Ateşli Hastalık, Ateş, Göyük
- Sorun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dava, Dert, İş, Mesele, Problem, Sıkıntı, Durum
- Sıcaklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alev, Hararet, Isı, Sühunet
- Kaygılanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünmek, Meraklanmak
- Zemin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taban, Toprak, Yer, Düzlem, Dayanak, Döşeme, Dünya, Ortam, Temel, Yeryüzü
- İçinde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zarfında
- Görüşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sohbet, Konuşma, Musahabe, Mülakat, Müzakere, Temas, Ziyaret
- Sermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazmak
- Tanımamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Reddetmek
- Dilber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzel, Alımlı
- Uşak Salma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kürtaj
- Kıygı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haksızlık, Zulüm
- Vurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dövmek, Saplamak, Çarpmak, Aksetmek, Basmak, Çakmak, Çalmak, Çekmek, Çıkmak, Dayamak, Desteklemek, Dokunmak, Düşmek, Girmek, Güllelemek, İnmek, Koymak, Kurşunlamak, Öldürmek, Soymak, Takmak, Uygulamak, Yansımak, Yaralamak
- Güzeşt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Iskonto, Taviz
- Sarkıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damla Taş, Stalaktit
- Müruruzaman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hukuki Mühlet, Zaman Aşımı
- Kıç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayak, Bacak, Dip, Küfe
- Klişe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baskı Kipi, Basmakalıp
- Atfetme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsnat
- Gözlemlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözlemek, Müşahede Etmek
- Libas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giysi, Elbise
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü