Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Pike Yapmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şığımak
- Kırışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öldürmek, Paylaşmak, Yok Etmek
- Artma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ziyade
- Kolon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sütun
- Ara Sıra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arada Bir, Arada Sırada, Bazen, Bazı Bazı, Kimi Vakit, Kimi Zaman, Zaman Zaman
- Müdrik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamış, Aklı Ermiş
- Meyletme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temayül
- Müşteri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıcı, Alımcı, Haridar, Satın Alan
- Cehil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisizlik
- Tost kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlık
- Nazara Almak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zamanlamak
- Daim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devamlı, Sürekli, Ara Vermeden, Boyuna, Daima, Sonsuz
- Oydaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hemfikir
- Ağız Dalaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tartışma
- Gebertmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öldürmek
- Hissetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duyumsamak, Sezinlemek, Anlamak, Duymak, Paykamak, Sezmek, Taşımak, Tatmak, Yaşamak
- Hodkâm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bencil
- Sosyalist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplumcu
- Kaplaştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paketlemek
- Oynak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hareketli, Değişken, Eklem, Mafsal
- Sermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazmak
- Pense kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısaç
- Kurusıkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Blöf, Korku
- Göndermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atmak, Çıkarmak, Sevk Etmek, Sunmak, Ulaşmak, Uzatmak, Yollamak
- Sıla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gurbet, Vatan, Ulaşma, Kavuşma
- Sabah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gündüz, Sabahleyin, Seher, Yarın
- El Gün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkaları, Yabancılar
- Kasınç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kramp
- Yoksunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahrumiyet
- Mahsur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşatılmış, Çevrilmiş, Sarılmış
- Salabet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katılık, Sağlamlık
- Razı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygun Bulan, Benimseyen, İsteyen, Onaşmış, Onaşık
- Gani Gani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bol Bol
- Uyuşmazlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçimsizlik, Anlaşmazlık, İhtilaf, Zıddiyet
- Uyumak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalmak, Yatmak
- Gözletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyalamak
- Merhametli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vicdanlı, Acıyan, Müsamahakâr
- Dikkatsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savruk, Dalgın, Özensiz, İhmalkâr
- Düalite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkilik, İkilem
- Kaycı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Makas
- Dilaver kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bahadır, Yiğit, Delikanlı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü