Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Pislenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kirlenmek
- Sokak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçe
- Ölçüsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı, Gelişigüzel, Rastgele, Vezinsiz
- İşitme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sema
- Önerge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teklif, Takrir
- Sığırtmaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sığır Çobanı
- Sudan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önemsiz, Saçma
- Tartaklanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hırpalanmak
- Ala Bezek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alaca
- Sülün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırgavul
- İnsafsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vicdansız
- Pervasızca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakınmadan
- Yapılanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oluşum
- Evinsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Kof
- Kılıklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyalamak
- Risale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Broşür, Kitapçık
- Takas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödeşme, Sayışma, Değiş Tokuş
- Kolayca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kolaylıkla, Kolay
- Nisaiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadın Hastalıkları
- Sıvışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşmak, Kaçmak, Sızmak
- Trekking kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağ Yürüyüşü
- Ardı Sıra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takiben
- Hin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurnaz, Zaman, Zamane, Cin Fikirli
- İçre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahrem
- Cımbar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Filiz, Sürgün
- İzafet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağıntı, Mal Etme, Bağlama
- Amal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşlemler
- Kör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âmâ, Görme Engelli, Kötü
- Kaçınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekinmek, Gocunmak, Kaçmak, İmtina Etmek
- Nişanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adaklı, Sözlü, Yavuklu
- Nazir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benzer, Eş, Örnek
- Tıraşçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asılsız, Yalan
- Şahinci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sunkurcu
- Kötü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acı, Aşağı, Aşırı, Berbat, Çok, Döküntü, Duman, Fena, İbret, Kaba, Kaput, Kara, Kör, Melun, Nadan, Nahoş, Pis, Sıfır, Şer, Tehlikeli, Yaman, Yaş, Endişe Veren
- Şıkırdamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aydınlanmak, Parlamak
- Dükkân kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Satımevi, İş Yeri, Bakkal, Kumarhane, Mağaza, Salon
- Başkalaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişmek, Farklılık Kazanmak, İstihale Etmek, Bozulmak
- Üstlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aba, Pardösü
- Malayani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saçma
- Üryan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıplak
- Fena Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak, Fenalaşmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü