Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Malayani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saçma
- Pazartesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşembe
- Hatıra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anı, Hediye, Yadigâr, Yazıt, Andaç, Anmalık
- Tekdüze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuru, Yeknesak, Monoton
- Abuklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saçmalamak
- Polis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kolluk, Kollukçu, Zabıta, Sakçı
- Düşman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasım, Yağı
- Ölçüsünde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadar
- Prestij kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtibar, Saygınlık
- İlgili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlgilenmiş Olan, İlgisi Bulunan, Alakalı, Alakadar, Müteallik, Bağlı, Ait, Müntesip
- Özdek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varlık, Madde, Cisim
- Kabare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meyhane
- Söve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çerçeve
- Milliyetsever kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Milliyetçi
- Siluet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karaltı, Gölge
- Kuraştırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurgu
- Mısır Tavuğu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hindi
- Bürgü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atkı, Çarşaf
- Bedhah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötücül, Kötülük İsteyen, Kötü Yürekli
- Kurumak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zayıflamak, Cılızlaşmak, Sertleşmek
- Elektrik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cereyan, Çıngı, Çarpıcılık, Cazibe, Canlılık
- Çarkıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Eski, Sakat
- Sürmedan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürmelik
- Seçici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçmen
- Ara Söz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstitrat, Ara Tümce, Ara Cümle
- Dal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kol, Bölüm, Arka, Boyun, Branş, Budak, Çıplak, Ense, İhtisas, Omuz, Şube, Yalın, Birlik, Sırt, Düz
- Zuhur Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirmek
- Öteri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğreti, Geçici
- Din İşleri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diyanet
- İnanca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güvence, Teminat
- Sınırdaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hemhudut
- Avlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakalamak, Tutmak, Kandırmak, Aldatmak
- Varsayım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Faraziye, Hipotez
- Dözümlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklı
- Şıkırdamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aydınlanmak, Parlamak
- Münasip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usturuplu, Uygun, Yerinde, Yaraşıklı
- Nebülöz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulutsu
- Özlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aramak, Darıkmak, Hasretini Çekmek, Sağınmak, Susamak
- Yankı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akis, Aksiseda, Eko
- Takipsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzlemsizlik
- Sekendiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Satürn, Zühal
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü