Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Pus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buğu, Sis, Ağartı
- Kuzudişi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süt Dişi, Peynir Dişi
- Kampana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çan
- Koklaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kokuşmak
- Döndürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Bükmek, Vermek, Yönetmek
- Kıvanç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevinç, Haz, Övünç, Güvenç, İftihar, Mefharet
- Memnuniyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvanç, Mutluluk
- Diriltme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhya
- Şayet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğer
- Yıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sene
- Çatlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ara, Aralık, Deli
- Yılın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dehşet
- Taşlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katı
- Gökçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mavi, Semavi, Latif Gökçek
- Revak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstü Örtülü; Kemer Iltı, Sundurma, Saçak Altı
- Doyunca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıka Basa
- Empresyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzlenim
- Yeğlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Islah Etmek; Tercih Etmek
- Anneanne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nine, Büyükanne
- Haiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahip
- Post kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Makam, Orun
- Oturuşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatışmak
- Cuma Akşamı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Perşembe
- Maznun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanık
- Muhasamat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşmanlık
- Büyükelçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sefir, Elçi, Sefiri Kebir
- Yumruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baskı
- Seyyal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akışkan
- Kölelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esaret
- İçrek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saklı, Batini
- Feylesof kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Filozof, Düşünür
- Çökmüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozgun, Göçük, Pinpon
- Zehle Döken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İllet
- Sınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arızalanmak, Bozulmak, Kırılmak, Dağılmak, Perişan Olmak
- Görme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müşahede
- Beyincik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dimağçe
- Eşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynak, Pınar, Göze
- Mağduriyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adaletsizlik, Haksızlık
- Hoşlanmamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buruşmak, Yermek
- Ağızotu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yem
- Dikkatsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gaflet, İhmal
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü