Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sahiplik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyelik, El, Mülkiyet
- Müsaade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İcazet, İzin, Ruhsat, Yarış, Yarışma
- Tercümanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmenlik, Tilmenlik
- Özbek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yürekli, Cesur
- Tahsis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırma, Özgüleme, Örüleme; (Aylık) Bağlama
- Umu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, İstek, Umut
- İstihfaf Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçümsemek
- Korna Çalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinyal Vermek
- Af kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlama
- Müştemilat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eklentiler
- Birleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bütünleşmek, Uyuşmak, Kaynaşmak, Yaklaşmak, Kavuşmak
- Kontör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşumluk
- Özdek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varlık, Madde, Cisim
- Salamanje kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yemek Odası
- Hasut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıskanç
- Olcay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baht, Talih, İkbal
- Yüngül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hafif, Üstünkörü
- Uyandırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaldırmak, Uyarmak
- Korte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Flört
- Nida kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağrı; Haykırış; Ünlem
- Haklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hakkından Gelmek, Bozmak, Kırmak, Yenmek, Perişan Etmek
- Galebe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yenme, Çokluk, Yengi, Üstünlük
- Fenalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötülük, Zarar, Şer
- Ilgım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serap
- Yanıltı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sehiv, Yanlışlık
- Saka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sucu, Payizbülbülü, Su Taşıyıcı
- Geçkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçmiş
- Çıra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lamba
- Nasıp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atama
- Cafcaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şatafat, Gösteriş, Şirret
- Yiğitçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yiğit, Yüreklilikle
- Benefşe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Menekşe
- Yontmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesmek, Tıraşlamak
- Pekiştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sertleştirmek, Katılaştırmak, Sağlamlaştırmak, Beslemek, Sertleşmek, Tahkim Etmek
- Yüzyıllık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asırlık
- Öçürge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozan, Silgi
- Vınlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vıyıldamak
- Saplak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sap
- Zeng Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Telefon Etmek
- Fışkırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feveran
- Zülüf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Perçem
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü