Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Saltık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salt, Mutlak; Azat, Hür
- Bitirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hatim, İkmal, Kat, Mezuniyet
- Öğretim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahsil, Talim, Tedrisat
- Kabristan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mezarlık, Gömütlük
- Söz Başı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ön Söz
- Gece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akşam, Geceleyin, Tün, Şeb
- Zıngıl Zıngıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zangır Zangır
- Götürge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asansör
- Dumağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nezle, İngin, Zukam, Nevazil
- Rejisör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönetmen
- Yasasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanunsuz
- İare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğreti, Ödünç
- Akak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mecra, Yatak
- Zelzele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deprem, Sarsıntı
- İrs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalıtım, Soyaçekim
- Kanaat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetinmek
- Şekavet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soygunculuk, Haydutluk
- Devrisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ertesi
- Devrimci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnkılapçı, İhtilalci
- Vasat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortalama, Orta, Muhit, Ortam, Şerait, Ara
- Pir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşlı, İyice, İhtiyar, Koca, Adamakıllı,
- Arozöz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yer Sulama Arabası, Sulamaç
- Yumuşak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hafif, Hoş, Müsamahakâr, Sessiz, Tatlı, Uysal
- İltimas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arka Çıkma, Kayırma, Ayrıcalık Tanıma, Himayecilik, Kohumbazlık
- Tesviye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltme, Düzleme
- Medar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönence, Dayanak, Yardımcı
- Empülsiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vuru
- Hezimete Uğratmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çommak, Ezmek, Sindirmek, Yenmek
- Siluet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karaltı, Gölge
- Dindirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gidermek
- Yok Yoksul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fakir
- Kedersiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acısız, Tasasız
- Bağışlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlamak İşi, Affetme, Mağfiret, Gufran, Hibe Etme
- Kurnaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıkgöz, Cambaz, Çakal, Kurt, Uyanık
- Beyazperde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinema
Doğrusu Beyaz Perde şeklinde yazılır.
- Kor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dert, Sıkıntı, Üzüntü, Ateş, Köz
- Küçüklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahkir Etmek
- Ananevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geleneksel, Gelenekli
- Parke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parke Taşı
- Bomboş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamtakır
- Kaydiyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sabıka
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü