Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sarmaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarılmak, Kucaklaşmak
- Ütopya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşülkü
- Okusuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ümmi
- Taziyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başsağlığı, Taziye
- Kümelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yığmak
- Namazlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seccade
- Gönül Avcısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapkın
- Jülide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışık, Dağınık
- Nişanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adaklı, Sözlü, Yavuklu
- Para Cüzdanı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarık
- Resim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fotoğraf, Bediz, Levha, Suret, Tasvir, Tören
- Elzem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çok Lazımlı, Zaruri, Çok Gerekli, Vazgeçilmez
- Mantarcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenbaz
- Gitgide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gittikçe, Giderek
- Mühendis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvcı
- Kayıplar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zayiat
- Seçenek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şık, Tutum, Yöntem, Opsiyon, Alternatif
- Nispeten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oranla, Biraz, Göre, Oldukça, Yanında, Bir Dereceye Kadar, Şöyle Böyle
- Yasak Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yasaklamak
- Sulugözlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Sulu
- Yataklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kerevet, Karyola
- Riyaziye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşlembilim
- Metapsişik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tinötesi
- Şilep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yük Gemisi
- Niteleyerek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diye
- Koşut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşa, Paralel, Muvazi
- Enkaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkıntı, Çöküntü, Döküntü, Harabe, Harabelik
- İçe Dönük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapalı, Karadinmez
- Doygunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstiğna, Tatmin
- Farsça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acemce
- Seğrimek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seğirmek
- Ayna kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözgü, Mirat, Yansıtaç, Güzgü
- Deney kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deneyim, Tecrübe
- Kalensöve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüksük
- Başka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diğer, Ayrı, Değişik, Farklı, Özge, Öbür, Sair
- Kaytaban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başıboş
- Aytışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atışmak, Tartışmak, Münakaşa Etmek
- Yatır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evliya, Türbe, Dede
- Defolmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkılmak, Savuşmak, Çekilip Gitmek
- Abdesthane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayakyolu, Tuvalet
- Kamış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kargı, Saz
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü