Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
ilep ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Müdana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Minnet
- Müsteşarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakan Yardımcılığı
- Oluşum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşekkül, Teşkil
- Mabude kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevgili, Tanrıça
- Kifayetlenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İktifa
- Levha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kara Tahta, Resim, Safiha, Tablo, Resim, Abela
- Müşkül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlük, Zorluk, Zor, Çetin, Güç, Engel
- Otorizasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetkilendirme
- Ensiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dar
- Delgeç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delecek, Deşikaçan, Zımba
- Gölge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayalet, Röfle, Siluet
- Seçmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müntehip, Saylavcı, Seçici
- Seçenek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şık, Tutum, Yöntem, Opsiyon, Alternatif
- Kalkınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlerlemek, İnkişaf Etmek
- Vesikalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belgelik
- Heves kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, Eğilim, İstek, Keyif, Merak, Şevk
- Mübayaa Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Satın Almak
- Perhiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diyet, Oruç
- Avlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakalamak, Tutmak, Kandırmak, Aldatmak
- Abluka Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşatmak
- Melike kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadın Hükümdar, Padişah Karısı, Kraliçe
- Zıpzıp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilye
- Nispeten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oranla, Biraz, Göre, Oldukça, Yanında, Bir Dereceye Kadar, Şöyle Böyle
- Hasebiyle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolayısıyla, Ötürü, Den Ötürü
- Tafsilat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıntı, Detay, Ayrıntılar
- Kabak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisiz, Dazlak, Evvel, Ham, Kaba
- Ortada Olmaksızın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gıyaben
- Hadise kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olay, Vaka, Vukuat
- Vekil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakan, Milletvekili, Sözcü, Mebus, Yeke, Temsilci
- Valilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vilayet, İl, İlteberlik
- Cünüp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cenabet, Taharetsiz
- Arkeolog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazı Bilimci
- Sataşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşmak, Dokunmak, Yapışmak, Çatmak, Rahat Bırakmamak, Takılmak, Musallat Olmak
- Bülten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süresiz Yayımlanan Duyuru; Dergi
- Yürüyerek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayan
- Sabuklama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hezeyan
- Tartı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karar, Oran, Ölçü, Vezin, Çeki, Ağırlık
- Top Mermisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gülle
- Bakaya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalıntılar
- Nostalji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçmişseverlik, Gündedün, Eskiye Özlem, Eslem
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü