Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Siktirici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adi, Aşağılık, Bayağı
- Eskiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taslak
- Civar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yöre, Havali, Mahal, Etraf, Ön, Yakın Yer
- Anahtar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açar, Araç, Dil, Kurgu, Vasıta, Vesile, Açkı
- Hattıhareket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranış, Tutum
- Uçuçböceği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğurböceği
- Beslemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doyurmak, Yetiştirmek, Bakmak, Desteklemek, Eklemek, Katmak
- Hempa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arkadaş, Omuzdaş
- Kural kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaide, Nizam
- Otomatikmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kendiliğinden
- Cenah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kol, Taraf, Yan, Kanat, Kesim, Kuş Kanadı, Pazı
- Vücutlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İri
- Zuhur Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirmek
- Asal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esas, Başlıca, Ana, Temel, Esasi
- Ayakyolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hela, Tuvalet, Abdesthane, Yüznumara, Aralık
- Leken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teğel
- Gönülsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsteksiz, Kerhen
- Gül Destesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buket
- Methal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giriş
- Nesib kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soylu
- Delik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cezaevi, Göz
- İltica Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sığınmak
- Meraklanan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütecessis
- Evolüsyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evrim, Gelişme
- Mercimek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yasmık
- Gözetmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözcü
- Beygir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı At
- Gidiş Yolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzergâh
- Kafiyesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyaksız
- Ardılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çatmak, Sataşmak
- Birlikte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beraber, Beraberce, Birge, Bir arada, Hep beraber, Yanında, Beraberinde, Bile, Müşterek, Ortaklaşa
- Bayındır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mamur, Bakımlı, İmar Edilmiş, Abat
- Kuşatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek, İhata Etmek, Kaplamak, Kucaklamak, Muhasara Etmek, Sarmak
- Verilen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maruz
- Mihriban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Babacan, Sevecen
- Cari kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akan, Akar, Geçerli, Yürür, Yürürlükte Olan, Olagelen, Geçen
- Bilerek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasten, Kasti, Mahsus
- Dehlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kovmak
- Hizip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüntü, Deste, Grup, Kısım, Tayfa, Bölük, Klik
- Andırış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Analoji, Benzeşim
- Telepati kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzduyum
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü