Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Ebekua ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Yatırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bastırmak, Düzeltmek, Harcamak, Tevdiatta Bulunmak, Eğmek
- Feveran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fışkırma, Kaynama; Birdenbire Öfkelenme, Köpürme, Parlama
- Hamil Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşımak
- Tefekkür Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünmek
- Iraklaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzaklaşmak
- Veca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağrı
- Foga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ateş
- Boruçiçeği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çan çiçeği; Tatula
- Kuldurbaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elebaşı
- Gazel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ceren
- Dantel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oya, Nakış, Örme, Tentene
- Yıkımlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahribat
- Yol Sakçısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Trafik Polisi
- Baki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölümsüz, Kalıcı, Kalımlı, Kalan, Sürekli, Daimi, Öteki
- Lağ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alay
- Sabi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçük Çocuk
- Anlaşılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yansımak
- Aden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cennet
- Esinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hava
- Poligon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çokgen, Atış Alanı
- Soğurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emmek
- Ayrıksız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstisnasız
- İğneli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dokunaklı, Kırıcı
- Aşındırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kemirmek, Yemek
- Mutlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağımsız, Kesin, Kesinlikle, Muhakkak, Salt, Saltık
- Frigorifik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soğutmalı, Soğutucu
- Cebel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağ; Sahipsiz, Boş Toprak
- Çökkün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçsüz
- Tanıtlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İspat Etmek, İspatlamak
- Haşmet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görkem
- Göğüs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağır, Döş, Meme, Sadır, Sine
- Mühimmat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaş Gereçleri, Cephane
- Menetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadağan Etmek, Yasaklamak
- Oba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çadır, El, Ova, Yazı
- Saygın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtibarlı, Kuvvetli, Muteber, Hatırlı, Sayılan
- Çağırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seslenmek, Bağırmak, Haykırmak, Davet Etmek, Okumak, Çığırmak
- Yersiz İş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gaf
- Teyit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğrulama, Gerçeklemek, Sağlamlaştırma
- Esrimek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gaşyolmak; Vecde Gelmek; Mest Olmak, Sarhoş Olmak
- Barışçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sulhperver, Barışsever
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü