Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sinirsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakin
- Sonuncu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nihai
- Refik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arkadaş, Dost, Eş, Koca, Zevç
- Otomatik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özdevimsel, Kendiliğinden
- Aşikâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Apaçık, Sarih, Açık, Belli, Meydanda, Besbelli Olan, Ortada Olan, Gizli Olmayan, Mahsus
- Miktar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doz, Nicelik, Ölçü, Rakam, Oran
- Hitam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Son, Bitim
- Çırakma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şamdan
- Dil Dalaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tartışma
- Misafirhane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konukevi
- Boşuna kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abes Yere, Beyhude, Boş Yere, Gereksiz, Nafile, Nahak, Yararsız Yere, Tevekkeli
- Karakterize Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nitelemek
- Dükkân kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Satımevi, İş Yeri, Bakkal, Kumarhane, Mağaza, Salon
- Dalaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takışmak
- Hükûmet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İktidar
- Zikıymet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değerli, Kıymetli
- Albenili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zarif
- Büyüklük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrilik, Kocamanlık, Çap, Devlet, Heybet, İhtişam, Oran
- Mat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak
- Acemce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Farsça
- Ağır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kiloca Fazla, Değerli, Güç, Yüklü, Yavaş, Yoğun, Ağırbaşlı, Alçak, Ciddi, Çetin, Dokunaklı, Gösterişli, Güç, Kırıcı, Korkulu, Oturaklı, Tehlikeli, Vahim, Veznin
- Gayriadi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olağanüstü
- Baş Başa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birlikte
- Gökkuşağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alkım, Eleğimsağma, Ebemkuşağı
- Payize Kalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkmale Kalmak
- Dönüşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevrilmek, Dönmek, Girmek, Tahavvül Etmek
- Ehliyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeterlik, Yetenek, Kabiliyet, Sürücülük Vesikası, Uzluk, Yetki
- Nazaran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göre
- Başkan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Reis, Sadır
- Zıngırdamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zangırdamak
- Vazıh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Aydın, Aydınlık, Belli
- Revalüasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değer Artırma
- İrkmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birikmek, Tiksinmek, Toplamak
- Atom Çekirdeği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekirdek
- Metres kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oynaş
- Kramp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasınç, Kasılma
- Katileşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesinleşme, Kesinleşmek
- Donatım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teçhiz
- Tümen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yığın
- Kale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamal, Kermen, Kurgan
- Piknik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kır Aşı, Seyir, Kır Yemeği
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü