Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sinlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabristan, Mezarlık
- Yayvan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayık
- İstirahat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinlenmek, Tatil, Rahat Etme
- İrinlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İltihaplanmak
- Kusur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksiklik, Noksan, Nakısa, Hata, Ayıp, Özür, Teltik, Yanlış, Arıza, Kabahat, Pürüz, Şaibe, Ağdık, Ağman
- Kaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Set, Uçurum
- Raporlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaçık
- Tutarsız Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelişmek
- Vadi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alan, Tarz, Yol, Koyak, Derey, Geçit
- Bitek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verimli (toprak), Mümbit
- Pozitif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artı Yük, Artı, Olumlu, Tanıtlanmış, Tanıtlı
- Diksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söyleyiş, Söyleme Biçimi
- Tebrik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kutlama
- Hercümerç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışıklık, Kargaşa
- Şahinci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sunkurcu
- Süpürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalmak, Kovmak, Tüketmek
- Topluluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Camia, Cemaat, Cemiyet, Ehil, Sosyete, Toplum, Zümre
- Birikim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deneyim
- Yavaş Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yavaşlamak
- Savsaklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhmal Etmek, Ertelemek, Lengitmek, Sallamak, Uğunmak
- Maya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cevher, Damızlık, Hamur, Tıynet, Yatırım
- Soy kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asıl, Cins, Çeşit, Damar, Ev, Evlat, Irk, Kan, Köken, Ocak, Sülale, Tür, İrs
- Kodak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aile, Odbaşı
- Sağlanılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelmek
- Dertli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzgün, Hasta, Yanık, Yaralı
- Patolojik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmuş
- Akarca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçük Akarsu, Kemik Veremi, Kaplıca, Fistül, Sürekli İşleyen Çıban
- Sıkılgan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utangaç, Çekingen
- İhtiyari kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serbest
- Gücenik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küskün
- Söküotu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tavşancılotu
- Şakkadak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın
- İmha Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yok Etmek
- Sütbeyaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Apak, Bembeyaz
- Şevk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Heves, İstek, Neşe, Sevinç, Arzu, Sevgi
- Doldurma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkame, İmla
- Televizyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzleç, Sınalgı
- Resmetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çizmek, İşlemek
- Tumturaklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli
- Danışıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muvazaa
- Kıraç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çorak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü