Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sorutmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek
- Mazhar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ergin, Erişmiş, Erişen
- Sinirlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hazmetmek
- İsraf Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harcamak, Savurmak
- Rambursman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödeme, Geri Ödeme
- Semer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Palan, Arkalık, Arkalıç, Yukaç
- Dünkü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acemi, Toy, Yeni
- Alıştırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Egzersiz, Beden Eğitimi, İdman, Talim
- Bohem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önemsemez, Aldırışsız, Tasasız, Derbeder
- Basitçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kolay
- Harç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katışık, Mahlul, Masraf
- Görme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müşahede
- Kapatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feshetmek, Kapamak, Kilitlemek, Mühürlemek
- Kumpas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Hile
- Belirlenmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muayyen
- Masnu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzmece, Sahte, Uydurma, Yapma
- Saba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esinti
- Bağlanak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlantı
- Kötü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acı, Aşağı, Aşırı, Berbat, Çok, Döküntü, Duman, Fena, İbret, Kaba, Kaput, Kara, Kör, Melun, Nadan, Nahoş, Pis, Sıfır, Şer, Tehlikeli, Yaman, Yaş, Endişe Veren
- Grip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paçavra Hastalığı, Enflüanza
- Memur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görevli, Emekçi, Yükümlü, İşyar
- Sahtecilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahtekârlık
- Akort kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Uyum
- Sarhoşluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esriklik
- Zarafetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zarif
- Huzur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinçlik, Karşı, Kat, Keyif, Makam, Ön, Rahat, Rahatlık, Sükûnet, Yamaç, Yan, Dirlik, Baş Dinçliği, Gönül Rahatlığı
- Aksama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arıza
- Kavuşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erişmek, Birleşmek, Buluşmak, Katılmak, Ulaşmak, Varmak, Vuslat
- Müptezel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Hürmetsiz
- Gümüşgöz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açgözlü, Cimri
- Ayran Budalası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Budala, Sersem
- Sedir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Divan, Taht, Kerevet, Dağ Servisi, Katran Ağacı
- Dayanç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanak, Sabır
- İşlenmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mamul
- Mülakat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görüşme, Musahabe, Söyleşi, Buluşma, Kavuşma, Konuşma
- Yapıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olumlu, Oluşturan
- Geçek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzergâh, Hat
- Yarış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşun, Rekabet, Yarışma, Müsabaka
- Lengüistik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dil Bilimi
- Pedagog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitimci, Eğitimbilimci
- Revaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değerlilik, Sürüm, Geçerlik
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü