Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Reva kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Layık, Uygun, Yerinde, Yaraşır, Yakışır
- Şak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarma, Yarılma, Yarık, Çatlak
- Sağınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Darıkmak, Özlemek
- O Vakit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derken
- Rahatsızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zor
- Bakir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı El değmemiş, Kullanılmamış, İşlenmemiş Toprak, Eskimemiş, Yıpranmamış, Yeni
- Dinlenme Kampı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamp
- Aklı Kıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Budala, Saf
- Fırtına kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı
- Düşünme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hatır, Tefekkür
- Uyurgezer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sairfilmenam
- Arıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zafiyet, Zayıflık
- Yalgın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ilgım, Serap
- Sobelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakalamak
- Gönül Borçlusu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Minnettar
- Üstat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ehil, Usta
- Sayfiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazlık, Yazlak
- Komplo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Kasıt, Suikast, Tertip, Tuzak, Gizli Düzen
- Teşhir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterme, Sergileme, Dile Düşürme
- Kritik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak, Eleştirmek, İncelemek
- Hilal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayça, Yeni Ay
- Kıyak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gaddar, Mükemmel, Zalim
- Veda Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vedalaşmak
- Sinik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinmiş, Pusmuş, Yılmış
- Mostre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pırfak
- Mabut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tapıncak, Tapı
- Hovarda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avratbaz, Çapkın, Savurgan
- Zinde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinç, Canlı, Dimdik, Diri, Gümrah, Sağlam
- Kıskanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekememek, İmrenmek, Haset Etmek
- Şeker Renk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pek Yolunda Olmayan, Soğuk Bir Hava Esen (Ahbaplık İlgisi)
- Alçakboylu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bodur
- Rastlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görmek, Karşılaşmak, Rast Gelmek
- Şişirme Haber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uydurma
- Kanış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanaat, Kanı
- Saik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtki, Sebep, Neden, Güdü
- Fevri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşkın, Hırslı, Tepinçli
- Parsellemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paylaşmak
- Çatkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sehpa
- Bükülmüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvrım
- Monizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekçilik
- Otojestiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özyönetim
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü