Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tahkim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berkitme, Pekiştirme, Sağlamlaştırma
- Güreşçi Köprüsü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köprü
- Tumağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İngin, Nezle
- Şano kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahne
- Ambulans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cankurtaran
- Muvaffak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başarmış, Başarılı
- Rehabilitasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyileştirme
- Bed kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü, Çirkin, Tuhaf
- Ab kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Su
- Azalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daralmak, Düşmek, Eksilmek, Kırılmak
- Huluskârlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçtenlik
- Kanepe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Divan
- İktisap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazanım, Edinim
- Doruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zirve, Şahika
- Sindirim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hazım
- Can Sıkıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bunaltıcı, Boğucu
- Cesamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyüklük, İrilik
- Cavlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüysüz, Çıplak, Boş, Örtüsüz
- Tehcir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürme, Göçürme
- Önad kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıfat
- Teneffüs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mola, Paydos, Solunum, Ara, Dinlenme Zamanı
- Şairce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ozanca
- Amele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşçi, Edimen, Emekçi
- Tümlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamamlamak
- Sismolog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deprembilimci
- Abırlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayalı, Hürmetli, İsmetli, İtibarlı, Münasip, Namuslu, Nüfuzlu, Selikalı, Utangaç, Yakşı
- Vurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dövmek, Saplamak, Çarpmak, Aksetmek, Basmak, Çakmak, Çalmak, Çekmek, Çıkmak, Dayamak, Desteklemek, Dokunmak, Düşmek, Girmek, Güllelemek, İnmek, Koymak, Kurşunlamak, Öldürmek, Soymak, Takmak, Uygulamak, Yansımak, Yaralamak
- Ceberut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız, Merhametsiz, Zorba
- Sivrilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yükselmek, Seçilmek, Yükselmek
- İzah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklama
- Bezelye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nohut
- Nobranca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaba, Kırıcı, Sert
- Kıç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayak, Bacak, Dip, Küfe
- Biçimlendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şekillendirmek
- Elan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daha, Hâlâ, Henüz, Şimdi, Şimdiki Durumda, Şu Anda, Daha
- Dallama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Enayi
- Pile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvrım
- Optimist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyimser
- Kifayetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeterli
- Tabiplik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağaltmanlık, Hekimlik
- Aldangıç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuzak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü