Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tahkim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berkitme, Pekiştirme, Sağlamlaştırma
- Komple kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolu, Mükemmel, Tam, Tamamen, Takım
- Verinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teslim Olmak
- Maslahatgüzar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşgüder
- Seğirtmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabuk veya Sıçrayarak Yürümek, Koşarak Gitmek
- Eşinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşelemek
- Nefaset kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nefislik, Güzellik, Oflazlık
- Başarılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muvaffak, Kalburüstü, Kudretli
- Üniversite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Darülfünun, Birdem, Fakülteler Birliği
- İzhar Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklamak, Göstermek
- Temel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ana, Anayasa, Asıl, Baş, Çizgi, Esas, Gerçek, Kök, Omurga, Özül, Taban, Üs, Zemin, Başlıca, Baz
- Nişasta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ket
- Şerare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvılcım, Çakım, Çakın
- Prostela kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önlük
- Düze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doz
- Uydurmaca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzmece, Sahte
- Mil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Balçık
- Bukle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büklüm, Kıvrım
- Saçmalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zırvalamak
- Vesikalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belgeli, Ersek
- Celallenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızmak, Öfkelenmek, Büyüklenmek
- Evirtim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akis
- Bakaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dürbün
- Tapınma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İbadet
- Celp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Getirtme, Çağrılık, Kendi Üzerine Çekme
- Parıldamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelişmek, Işıldamak, Parlamak, Yanmak, Yükselmek
- Kalıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürekli, Temelli
- Yarın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sabah
- Reis Bey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkan
- Celâl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyüklük, Ululuk, Öfke, Hiddet, Kızgınlık
- Şakacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nüktedan
- Arabozan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fitneci, Münafık, Müzevir
- Son kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıbet, Geri, Hudut, Nihai, Nihayet, Olanca, Ölüm, Sınır, Uç, Bitim, Etene
- Değiştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişmek
- Muvazeneli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dengeli, Ölçülü
- Yapıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olumlu, Oluşturan
- Dâhili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İç
- Aranje kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenleme
- Ezinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı
- Harcamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dökmek, Ezmek, Geçmek, Kullanmak, Sarf Etmek, Tüketmek, Vermek, Yemek, Yok Etmek, Öldürmek, Feda Etmek
- Çökertmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göçürmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü